Ben çok ciddi boyutlarda CHP’li bir ailede doğdum ve çok sıkı CHP’li büyüdüm. Babam da İzmir milletvekili idi.
Fakat bugün tanıdıklarıma çok ciddi olarak şunu söylüyorum: “Eğer gelecek seçimlerde oyunuzu CHP’ye vermeyi düşünüyorsanız, kesinlikle MHP’ye veriniz. Türkiye için çok daha az zararlı ve çok daha samimi bir parti. En azından, D.Bahçeli kaldığı sürece”.
+++
Niçin CHP daha zararlı? Çünkü “Atatürk’ün Partisi” olarak belli bir inandırıcılığa ve kemikleşmiş bir oya sahip.
Adı da “sosyal demokrat”.
Böyle bir partinin kalkıp da sanki Atatürk bırakmamış gibi “Biz Musul’u Cemiyet-i Akvam’a bıraktığımızı unutmadık” demesi (Radikal, 28.10.2006), “Rum yönetimi, petrol aratma cesaretini Ankara’dan ve KKTC yönetiminden aldı”, “70.000 Ermeniyi sürün” (S.İdiz, Milliyet, 03.02.2007), “Irak’a girelim, ABD anlayış gösterecektir” (Radikal, 17.01.2007) diye kampanya yürütmesi, üstelik bir de 301 için “Birilerine yaranmak için değişiklik kabul edilemez” sözünü söylemesi (Radikal, 19.02.2007) çok ürkütücü.
Niçin CHP’ye oy vermek daha tehlikeli? Çünkü lideri Deniz Baykal hiç samimi değil. Hiç samimi olmayan böyle bir ana muhalefet partisi liderinin, roket gibi yükselen ırkçı Türk milliyetçiliği tsunamisi üzerinde sörf yapabilmek uğruna ileride daha neler söyleyip neler yapabileceğini düşünmek bile korkutuyor.
Niçin Deniz Baykal hiç samimi değil? Çünkü söyleyip yaptıklarını, ne anlama geldiğini bile bile yapıyor. Çünkü Baykal alaydan yetişme bir politikacı değil. Mektepli: SBF’nin Siyaset Sosyolojisi doçenti.
Gençlerin Trabzon’da, Sakarya’da, başka illerde sırf bildiri dağıtmak yüzünden linç edildiği, daha on gün önce Hrant Dink cinayetinin işlendiği, stad tribünlerinde kitlelerin “Hepimiz arkadan vuran katiliz” anlamından başka hiçbir şeye gelmeyen “Hepimiz Ogün Samast’ız” diye haykırıp pankart açtığı, beyaz bereler giyip dolaştığı, “milliyetçi” derneklerin Kur’an ve tabanca üstüne ırkçı “ölme ve öldürme” yeminleri ettirdiği bir ortamda söylediği şu sözlerin ne anlama geldiğini bilmemesi mümkün değil:
“Milliyetçilik, bu toplumun ana çimentosudur. Milliyetçilik duygusunun varlığından kimse korkmasın. Milliyetçiliği de kimse bir suçlama konusu yapmasın” (Radikal, 31.01.2007).
+++
Çimento? Nasıl çimento?
Tıfıl asistanlığımın Deniz Abisi şunları çok iyi bilir:
1) Milliyetçiliğe asıl rengini veren “Benim takımım iyidir” önermesi değildir, çünkü bu sadece vatanseverliktir. Ya? “Benim takımım başkalarından iyidir” önermesidir. Daha doğrusu, “Bizim takım iyi, başkaları kötü” formülüdür. Sizin uzun boylu olmanız, başkalarının sizden kısa boylu olmasıyla mümkündür.
Yani milliyetçilik, yalnızca ülkedeki Başat Grup için bir “ana çimento”dur. Başat grup dışındaki Zayıf Gruplar içinse, beyinlerinin tepesine küüt diye inen bir beton bloktur. Bu da ülkeyi böler. En azından Türk ve Kürt diye böler.
Bölüyor da zaten. Baykal’ın “ana çimento” diye övdüğü milliyetçilik, bu ülkedeki 15 milyon Kürt kökenli için “Bunlarla alışveriş etmeyin!”, “Kürtler çoğalmasınlar, doğurmasınlar” diyen ideolojidir. Bu insanlar devlete sadakat gösterir mi?
Milliyetçilik, başat grubu birleştirebilmek için dış düşman’ın yanı sıra, asıl bir “İç Düşman” yaratmak zorundadır. Böyle bir çimento, olsa olsa, deprem müteahhidi Veli Göçer’in kullandığı cinsten bir çimentodur.
2) Şimdi bekleyin; bu ırkçı Türk milliyetçiliği tsunamisinin ardından Kürt milliyetçiliği nasıl yükselecek. Şiddet şiddeti nasıl doğurursa, milliyetçilik de milliyetçiliği nasıl büyütecek. Hem de, K.Irak Kürtlerinin petrole el koymakta olduğu bir ortamda. Bu mu “ana çimento”?
3) Bölücülüğün yanı sıra, milliyetçilik Zayıf Grupların insan haklarını ihlal edici bir ideolojidir. Hiç, kalkıp da, “Milliyetçilik bireyi sıfırlar” falan diye felsefe yapmaya ve örnek getirmeye gerek yok. Çünkü çatır çatır insan linç ediyor ve arkadan kurşunla vurup insan öldürüyor; dahası var mı?
Bu da, insan haklarının bunca önemsendiği bir dünyada Türkiye’yi tecrit edicidir. Parya sınıfına sokucudur. Hadi bakalım, Ermeni olduğu için öldürülen Hrant’ın arkasından “Biz 1915’te soykırım yapmadık” deyin dünyaya. Bu mu Türkiye’yi yüceltmek?
Görmüyor musunuz, insan haklarıyla zerre kadar ilgisi bulunmayan ve bütün derdi Irak’ta Türkiye’nin desteğini sağlamak olan ABD bile “Tamam, yardım edelim ama, 301’i kaldırarak siz de kendi kendinize yardım edin” diyebiliyor.
CHP ve Baykal, ABD’ye bile bunu söyletebilmiş bir parti ve liderdir.
CHP’yi ve Baykal’ı büyük dikkatle izleyiniz. Şu anda Türkiye için en önemli olay, CHP ve lideri Baykal’dır.