Baskın Oran

Savcı ve Yargıçlarımıza Açık Mektup

Muhterem savcılarım ve yargıçlarım. Müsaadenizle, bugün size bir ayna tutacağım.

***

Pankart açıyorlar: “Hepimiz Samast’ız”. TCK’nin md.77/1-a bendinde ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılan “İnsanlığa karşı suç”u alenen övüyorlar. Bunun TCK md.215’e göre cezası 2 yıl. Yargı sessiz.

İki kişi Iğdır’dan kalkıp İstanbul’a geliyor. Yakalanınca itiraf ettikleri amaç: Hrant’ın cenazesini protesto amacıyla feribot kaçırmak. TCK Md.35’deki “suça teşebbüs” durumu. “Herhangi bir örgüte üye olmadıkları, organize bir eylem planlamadıkları ve eylemi gerçekleştirmemiş oldukları” için, otobüse bindirilip Iğdır’a uğurlanıyorlar. “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” diye bağırır vaziyette (Milliyet online, 13 Şubat 07). Yargı sessiz.

Neden feribot kaçırmak? Çünkü 27 Ocak’ta bir “Vatansever Türk Fedaisi”  Çanakkale’de Sultantepe feribotunu aynı nedenle kaçırdı. İki insanı rehin aldı. “Vatan için yaptım” dedi. Serbest bırakıldı. Henüz hakkında açılan bir dava yok (Milliyet online 28 Ocak 07).

Mersin’de bir dernek “Türk ana-babadan doğmuş, soyunda dönme olmayan” gençlere Kuran ve tabancaya el bastırarak yemin ettirdi: “Bu uğurda ölmek var, öldürmek var” (Milliyet online 10 Şubat 07). Yargı sessiz.

***

Ama, Başbakanlık İHDK Yönetmeliği Md.5 tarafından talep edilmiş resmî bir Rapor nedeniyle biz iki profesör Savcılık tarafından hemen mahkemeye verildik. Toplam 5’er yıl istemiyle. Beraat edince bu sefer Ankara Cumhuriyet Başsavcısı temyiz için Yargıtay’a başvurdu. Kararı bekliyoruz.

***

Arkasından, birtakım insanlar Rapor nedeniyle bize açıkça hakaret ettiler. Aşağıda alıntılar yaptığım bu hakaretlere karşı açtığımız davalarda bakınız ne kararlar verdiniz:

1) Aslan Tekin, Yeniçağ: “İhanet şebekelerinin ağaları”, “Bence bu adamlar dövülseydi milletin içi soğurdu. Sevr’ciler tekme tokadı hak etmişlerdi”. “Bölücü, ihanetçi, yalakalar”. “Rapor denen paçavrayı yırtma hakkı”. Karar: “Davanın reddine…”. Gerekçe: “Kendisi şiddetli eleştiri yapan bir kişi veya kurum, zora başvurulmadığı sürece aynı şiddette ve daha şiddetli eleştirilere katlanmak zorundadır”.

2) Türkiye Kamu-Sen Gn. Bşk. Bircan Akyıldız: “Toprağın bedeli kandır, gerekirse dökülür”. Karar: “Davanın reddine…”. Gerekçe: “Davacılar, hazırladıkları Rapordaki görüşlerinin kamuoyunda sert olarak eleştirilmesine katlanmak zorundadırlar”.

3) Kemal Yavuz, Akşam gazetesi: “Bir avuç zibidi”. “Ekmek yediğin kapıya ihanet etme, sonra nimet çarpar”. Karar: “Davanın reddine….”. Gerekçe: “Zibidi kelimesi TDK sözlüğünde yersiz ve zamansız davranışları olan kimse olarak açıklanmıştır. Bu Rapor’a imza atılması yersiz ve zamansız olarak nitelenmektedir. Rapor hakkında kamu davası da açılmıştır”.

4) N. K. Zeybek: “Hainler korkak olur derler; peki bunlar niye bu kadar atak?”. “Siz o uydurma azınlıklarınızı alın da gidin Avrupanıza sokun”. Karar: “Davanın reddine…”. Gerekçe: “Daha önce belli bir kesim tarafından dile getirilen bu görüşler(in) bu defa Raporlarda yer alması nedeniyle sert eleştirilere tabi tutulması da doğaldır”.

5) Özcan Yeniçeri, Yeniçağ: “Tamamen dışarıdan beslenen ve yabancıların Türkiye üzerindeki emellerinin aracı olarak hareket eden bu örgütlü azınlık unsurlar, bu güruh”. “Örgütlü entelektüel çete, şer ittifakı”. Karar: “Davanın reddine…”. Gerekçe: “Yazı, eleştiri özgürlüğü çerçevesindedir”.

6) Milletvekili Süleyman Sarıbaş: “Bu kepazelik raporunu hazırlayan entel devşirme takımı zehirli salyalarını akıtmayı başardılar”. “Millet bunları tükürüğüyle boğar”. “Azınlık arayanlar, analarına, babalarının kim olduğunu bir kez daha sorsunlar”. Yargıtay kararı: Mahkemenin verdiği tazminat kararı yersizdir. Gerekçe hâlâ yazılmadı. Merakla bekliyoruz.

7) Sırrı Yüksel Cebeci: “Bunlara Türkiyeli demek, Türkiyeli yılanlara, kurbağalara ve çakallara haksızlık oluyor”. Karar: “Davanın reddine…”. Gerekçe: “Raporun hazırlanmasında görev alan kişiler, yazılacak eleştirilere de katlanmak zorundadır”.

8) Selcan Taşçı: “Şu toprağa küfrederek basan var. Hain desen, işbirlikçi desen var. Köpek gibi, bir kemikle susan var”. Karar: “Davanın reddine…”. Gerekçe: “Kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla sert sayılacak nitelikte yazıda kamu yararı bulunmaktadır”. (Yargıtay da onayladı).

***

Muhterem Savcılarım ve Yargıçlarım. Tablo şudur: Yargımız, bu terör eylemlerini ve hakaretleri yapanlara karşı son derece demokrat, bilimsel rapor yazanlara karşı son derece katı bir tavır içindedir.

Bu tavır, ikili bir “ulusal sorumluluk”a denk düşüyor: 1) Kaba kuvvet sahiplerini gittikçe cesaretlendiriyor; 2) Fikir sahiplerinin içteki adalete güveni sarsıldığı için Strasbourg’daki uluslararası mahkemeyi Egemen TC’nin Temyiz Mercii haline getiriyor.

Bu aynayı tutmak benim ulusal görevim idi; yaptım. Karar yüce mahkemenindir.

Önceki Yazı
Sonraki Yazı