Baskın Oran

RP Kürt sorununu nasıl çözer: “Tarihten Bir Yaprak”

İsmail Nacar’ın Necmettin Hoca tarafından önce tavzif (vazifelendirme), sonra da inkâr edilmesinden sonra, RP şimdi de K.Iraklı Kürt dinsel lider Şeyh Osman’a umudu bağladı.  Şeyh Osman Hazretleri gazeteci Aslı Aydıntaşbaş’a diyor ki: “RP’de 40 Kürt milletvekili var. Onlar bir adım atsın, Erbakan gerisini getirecek”.

İş basit. Çünkü Türkler ve Kürtler din kardeşi. İslam’da hem kavmiyetçilik (milliyetçilik) yapmak yok, hem de kavimlere baskı yapmak yasak. Dolayısıyla, bu konuda kavga da yok. İslamî düzen gelince, mesele kendiliğinden hallolacak.

Hadi bugün birlikte biraz tarih yapalım. Çocukluğumda, radyoda “Tarihten Bir Yaprak” diye bir program vardı, haberlerden sonra kulağımı yapıştırır, nassıl dinlerdim. Siz de şimdi gözünüzü bu yazıya yapıştırın, Kürtlere tarihte en fazla hak tanımış, en iyi muameleyi etmiş, bu insanların yaşadıkları bölgeye bile resmen “Kürdistan” demiş ve İslam’ı resmî ideoloji olarak seçmiş bir devletin Kürt sorununu İslam’la nasıl çözdüğünü dinleyin.

Devletin adı, İran. Tarih, yakın. Çözüm İslamiyet olduğuna göre 1979 İslam Devrimi sonrası, tabii.

Daha Nisan 79’da Kürtler özerklik taleplerini Humeyni’ye iletiyorlar. Ayetullah bu işleri daha önce hiç düşünmemiş. Hükümete, Kürtlerle özerkliği konuşma yetkisi veriyor. Nitekim, Haziran 79’da yayımlanan İslam Anayasa Tasarısı özerklik vermiyor ama, “Persler, Türkler, Kürtler, Araplar, Beluciler, Türkmenler ve diğerleri eşit haklara sahip olacaklar” diyor.

Ama, taslak seçilmiş bir kurucu meclisten geçince, etnik azınlıklarla ilgili tek kelime kalmamıştır. Çünkü devlet, ülkenin sınırlarında yaşayan Kürtlerin bir parça koparıp gitmesinden korkmaktadır. Ama tabii mesele böyle gerekçelendirilmez. Humeyni durumu aynen şöyle açıklayacaktır:

“Kürtler, Lurlar, Türkler, Persler, Baluciler ve benzerlerine ‘azınlık’ demek yanlıştır, çünkü bu terim bu kardeşler arasında bir fark varmış gibi göstermektedir. Böyle bir farklılığın İslam’da yeri yoktur. Farklı dil konuşan Müslümanlar, meselâ Araplar ve Persler arasında fark olamaz. Bu cinsten meselelerin İslam ülkelerinin birleşmesini istemeyenler tarafından icad edilmiş olması pek muhtemeldir … Bunlar milliyetçilik, pan-İranizm, pan-Türkizm ve İslamî doktrinlere karşı benzeri izmleri çıkarıyorlar. Planları, İslam’ı ve İslamî felsefeyi tahrip etmektir”.

Yani, İslamî alanda etnik azınlıklardan bahsetmek bile gerçek dine küfürdür.

Fakat, çare tükenmemiştir. “Farklı” olduklarını kabul ettirmek için Kürtlerin elinde (Dikkat dikkat: Sünni Türkiye’de Kürtlerin elinde bulunmayan)  bir yol daha kalmıştır:

Etnik nedenle özerklik istemenin mümkün olmadığı bir İslam ülkesinde, din devletinin kendi mantığını kullanarak mezhepsel farklılığı ileri sürerek özerklik istemek. Çünkü Kürtler sünnîdir, devlet şii.

Nitekim, anayasa taslağının ilk metninde sünnîliğin dört ekolü adlı adınca tanınmıştır.

Ama, nihai metinde bunların esamisi okunmayacaktır. Realpolitik yine bastırmıştır. Anayasa halk oyuna sunulduğunda, Kürtler oy vermeyi reddeder, hatta oy sandıklarını yakarlar. (Tek oy veren Kürtler, Kirmanşah’daki şii Kürtlerdir!).

Bu ortamda İran Kürt Demokratik Partisi (İKDP) “Şeytan’ın partisi” ve “Yabancı ajanı” ilan edilerek yasaklanır. O İKDP ki, bir ilkesi özerklik, diğer ilkesi Devrim’i desteklemektir ve savaşta Irak’la hiçbir zaman işbirliği yapmayacaktır.

Kürtlerin en önemli lideri Kasemlu kurucu meclisten atılır. O Kasemlu ki ılımlılığıyla tanındığı için İslam Cumhuriyeti’nin Viyana’da gizli resmî görüşmelere giriştiği kişidir …ve  Haziran 89’da, tam Humeyni’nin kırkının çıktığı gün, yani rejimin artık yumuşaması sözkonusuyken,  devletin temsilcileriyle gizli görüşme yapmaya gittiği Viyana apartmanında iki arkadaşıyla birlikte vurularak öldürülür Kasemlu.

Dınnnn! “Tarihten Bir Yaprak dinlediniz”.

Özetle: İslamcıların işi biraz zor. En az iki açıdan:

1) Pratik: Bu iş Türkiye’nin en belâlı işi. Daha olgunlaşması için zaman ister. Üstelik, dinle-imanla ilişkisi yok, realpolitik’le var.

2) Teorik: Kürt sorunu, milliyetçilik sorunu. Hatta, şu globalleşme çağında milliyetçilik-ötesi hale geldi. Oysa RP meseleye “din kardeşliği” gibi milliyetçilik-öncesi bir ideolojiyle yaklaşıyor. Siyaset biliminde buna “anakronizma” derler. Takvimini şaşırmışlık, anlamında. Böyle safça bir yaklaşım, değil takvimini, Allahını bile şaşırtır adama.

Evet, İslamcıların işi zor.

Ve onlara umut bağlamış Kürtlerin.

Önceki Yazı
Sonraki Yazı