Fotoğraflar medyada ve internette uçuşuyor. ABD askerlerinin Irak’taki Ebu Garip cezaevinde insanlık dışı işkencelerin yanı sıra, rezil rüsva cinsel işkenceler yaptığı açıklandı:
Feodal ortamdan geldikleri için “edep” yerlerini birbirinin yanında açamayan Iraklı tutukluları birbirini becermeye zorlamak, çok sayıda tutukluyu çırılçıplak vaziyette üst üste yatırmak, çıplak askerin göğsüne işemek, yine çıplak ve eller duvara dayalı vaziyette arkalarını dışarı doğru çıkarttırmak ve yakından eğilip seyretmek, kadın iç çamaşırları giydirmek, birine mastürbasyon yaptırıp ötekine yutturmak, sanki cop kıtlığına kıran girmiş gibi anüse süpürge sopası sokmak.
Bir de, neyin nesiyse bizimkilerin öğrenmesi lazım, yepyeni bir teknoloji: anüse kimyasal ışık kaynağı duhul etmek. Kimbilir, abajur gibi oluyordur insan; ne hoş…
ABD’de iş bulamamış döküntülerin para için yazıldıkları bir “ordu”daki cinsel sapık oranının çok yüksek olacağı tahmin edilebilirdi ama, bu işleri yaparken bir de sırıtarak poz verecek kadar işi azıtacakları beklenmezdi.
Demek ki, Amerikan neo-con yönetiminin emperyalizm adına artık her şeyi yapabileceğine ve yanına da kalacağına inandığı bir ortamda, bu cinsel sapıkların da her şeyi yapabileceklerine inanmaları ve sırıtarak video çektirmeleri normal oluyor.
Göreceksiniz, bu olay, şimdiye kadar bitmediyse ABD emperyalizmini Irak’ta kesin bitirecek. Çünkü püriten Amerikalılar, bu rezaletler Iraklı esirlere uygulandığı için değil ama, kendi çocuklarınca uygulandığı için fena şok geçirecekler. Mai Lai’deki gibi. Geçmişler olsun Sayın Buş.
* * *
Yalnız, olayı başka bir açıdan alırsak farklı şeyler de görebiliriz.
Abu Garip, olsun olsun, yoktur ya, 7000 kişilik olsun. Bu durumda kimi Amerikalıların, kendi yurttaşları olmayan 7000 kişiye fellatio yaptırmak (“erkek uzvu üzerinde uygulanan oral seks”) uğruna dünyayı dar etmeleri söz konusu.
Ya, bizim kimi insanlarımızın, daha geçen yıl, kendi yurttaşları olan 70.000.000 kişiye milliyetçilik ve para uğruna dünyayı dar etmeyi denemiş olduklarını unutuyor muyuz? Birkaçını sırayla anımsatayım:
“Türkiye, kendi çıkarları bu savaşın tamamen dışında kalmamasını gerektirdiği ve istemediği gelişmelerle karşılaşmamak için asker konuşlandırma ve asker sevk etme kararını almak durumundadır” (büyük burjuvazimizin 1 numaralı temsilcisi olan derneğin başkanı, 01.03.2003, Cumhuriyet).
“Türkiye, ABD’ye ‘Irak’a bir harekat yapacaksanız sizinle oluruz’ dediyse, bunu yerine getirmeli” (uzun yıllar başbakanlık da yapmış eski bir cumhurbaşkanımız, 19.03.2003 Milliyet).
“Irak’a on binlerce Türk askeri girmeliydi” (ana muhalefet partimizin genel başkanı, 23.03.2003, Milliyet).
“K.Irak’a girmemize karşı çıkan dostlarımız, umarım gelecekte bunu bizden istemek zorunda kalmaz” (silahlı kuvvetlerimizin komutanı, 27.03.2003, Radikal).
“Tezkere, Ortadoğu’nun değişen yüzünde söz sahibi olma fırsatıydı. Kabul edilseydi moral ve faizlerdeki düşüşle belki 100 milyar dolar getirisi olacaktı” (geçenlerde vefat eden ve arkasından tüm medyanın günler boyu ağıt yaktığı ünlü işadamımız, 09 Mayıs 2003, Milliyet).
“Ülkemizin stratejik çıkarları Anadolu’ya hapsedilemez. Türkiye Irak’taki petrolden hakkını hukuki düzen içinde alacaktır” (dönemin başbakanı 22.08.2003, Milliyet)
Bütün gazetecilerimizin söylediklerini koysak, külliyat olur. Orta Doğu konusunda en uzman olanının kehanetiyle yetinelim: “Asker gitmezse TC parçalanabilir” (13.10.2003, Radikal).
* * *
Müneccim olmak gerekmiyordu; bir yıl önceki bütün dediklerimiz teker teker çıktı. İşgal askerleri sinek gibi ölüyorlar; morarmış cesetleri bacaklarından asılıyor. “Koalisyon” ülkeleri askerlerini çekiyorlar. Henüz göndermemiş olanlar göndermeyeceklerini açıkladılar. Firar haberlerini bekleyiniz. Eski masallarda sultan kızını verirdi; ABD nasıl kurtulacağını söyleyebilecek olana en büyük eyaletini bağışlayacak vaziyete düştü.
Az daha bekleyin, 19. Yüzyıl emperyalizmine 21. Yüzyılda dönmek isteyenler daha ne hallere düşecek. Vietnam yetmedi. Beter olsunlar. Olsunlar ki, bir daha yaşamayalım.
* * *
7000 kişilik cezaevini batakhaneye döndürenler, çok yakında özür demeçleri vermeye başlayacak.
Aradan bir yılı aşkın zaman geçti, 70.000.000 kişilik ülkeyi Irak bataklığına sokmak istemiş olanların bir tanesi bile çıkıp da, bırakın özrü, “O zaman ben yanlış düşünmüşüm” bile demedi.
Bu millet unutur mu sanıyorlar acaba?