Baskın Oran

Vatandaşların bankalardaki paralarına “Adil Düzen” devleti ne zaman el koyacak?

Pazar pazar aranızdan bazılarının keyfini kaçıracağım için (televizyon deyimiyle) “üzgünüm”.

Önce, aşağıdaki şu listeye bir göz atın.

Ama, iyi bakın. Bu kuruluşlardan birine üye iseniz, ödediğiniz aidatlar dahil, kurumunuzun bankalardaki tüm parası, bu yazıyı okuduğunuz andan altı gün önce, 10 Mart 1997 tarihinde badem olmuş bulunuyor. Hele hele, bu kuruluşlardan birinin yöneticisi iseniz, “Trinitrine” cinsinden kalbinizi takviye edici bir ilaç almadan listeyi okumayın.

Liste şöyle:

Ticaret ve Sanayi Odaları, Türk Tabibler Birliği, TMMOB, Türk Veteriner Hekimler Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Ziraat Odaları, Esnaf ve Küçük Sanatkâr Dernekleri, Barolar ve Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Noterler Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği Türkiye Sigorta Şirketleri Birliği, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Odaları, Sermaye Piyasası Kurulu, RTÜK, Rekabet Kurumu, İhracatçı Birlikleri.

Başbakanlığın dört kamu bankasına, Merkez Bankasına ve Hazine Müsteşarlığına gönderdiği 10 Mart tarihli yazı sonucu, üye olduğunuz bu kuruluşların bankalarda duran tüm paraları, dört kamu bankasında (Ziraat, Emlak, Vakıflar, Halk) açılan “Kamu Ortak Hesabı“na transfer edildi.

Hem de, kuruluşunuzun hiçbir biçimde haberi olmaksızın.

Zaten, bu kuruluşlardan daha biçoğunun durumdan haberi bile yok. Ancak içlerinden bankaya adam gönderip de para çekmek istiyenlerin haberi oluyor.

   Peki, ne olacak? Paralar gitti mi?

Gitmedi ama, bundan böyle, üye olduğunuz kuruluş herhangibir masraf yapacağı zaman parasını ödeyemeyecek.

Yaptığı her harcama için bir “Tahakkuk Evrakı” düzenleyecek.

Bunu devlete yollayacak, örneğin şunu şunu aldık, şu şu hizmeti yaptırdık diye devlete hesap gösterecek.

Devletimiz de bu evrakı inceletecek ve eğer bu harcamanın uygun olduğuna kanaat getirirse, size yaptığınız harcamanın parasını “çek veya yazılı talimatla” ödeyecek.

Nereden ödeyecek?

Tabii ki  sizin öz paranızdan. El koyduğu paranızdan.

İş bu kadarıyla da kalmayacak. Üyesi olduğunuz kuruluş, nakden ve bankalar aracılığıyla yaptığı her türlü tahsilatı aynı gün Kamu Ortak Hesabına intikal ettirecek.

Böylesi, benim bildiğim kadarıyla hiçbir dönemde, hiçbir ülkede görülmedi.

Aslında, “Adil Düzen” devleti bu inanılmaz uygulamayı yeni başlatmış değil. “Prof.Dr. Tansu Çiller” imzasıyla 20 Ağustos 1996‘da çıkardığı 1996/45 sayılı genelgeyle yukarıdaki düzeni şu kuruluşlar için getirmiş idi:

Katma bütçeli kuruluşlar, fonlar, mahalli idareler, döner sermayeler, bütçenin transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar ile diğer kamu hüviyetini haiz kuruluşlar. Bu kararname, KİT’leri kapsamıyordu.

Adil Düzen devleti, “Prof.Dr. Necmettin Erbakan” imzasıyla 31.10.1996 tarihinde 1996/63 sayılı bir genelge daha yayımladı. Bu genelgeyle, KİT’leri ve bunlara bağlı kuruluşları da kapsam içine aldı.          Bunlar, devletle şu veya bu şekilde yakından ilişkili olan ve devletten para alan kuruluşlardı. Bu nedenle, bunların paralarına el konulmasını bir dereceye kadar anlamak mümkündü.

Ama, örneğin bir Türkiye Barolar Birliğinin, bir TMMOB’nin paralarına el konulmasını anlamak mümkün mü?

Eğer mümkünse, bekleyin, yarın öbür gün bu “Adil Düzen” devleti, bankadaki parasına bir genelgeyle el konabilecekler arasına teker teker tüm TC vatandaşlarını da dahil eder. Siz de, evinize aldığınız örneğin yarım ton kömürün parası için “Tahakkuk Evrakı” düzenler, başvurur, paranızı alırsınız.

Oturun, bekleyin.

İşiniz ne?

Önceki Yazı
Sonraki Yazı