Baskın Oran

Talim-Terbiye Kurulu bu sefer büyük suç işledi

M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu, özel Ermeni ilkokullarında Ermenice dışında bütün derslerin, bu arada da Hıristiyan din dersinin bile Türkçe okutulmasına ilişkin bir karar verdi. Bu kararla, hem Türkiye’nin imzası bulunan uluslararası antlaşmaları, hem de Türk yasalarını hiçe saydı. Suçludur ve devlet bu durumda gerekeni yapmalıdır. Neden suçlu olduğu konusunu, Lozan Barış Antlaşması’ndan madde madde ortaya koymaya, dünden devam ediyorum:

Üç: Madde 39, fıkra 4: “Herhangi bir Türk uyruğunun, gerek özel gerekse ticaret ilişkilerinde, din, basın ya da her çeşit yayın konularıyla açık toplantılarında, dilediği bir dili kullanmasına karşı hiçbir kısıtlama konulmayacaktır.”

Bu fıkra, bugüne kadar hükümetlerimiz uygulamaktan kaçındı ama, gayrı müslim olmadıkları için Lozan’a göre özel azınlık hakları bulunmayan Kürtlerin veya Lazların bile her yerde Kürtçe’yi veya Lazcayı kullanmalarına izin veriyor.  Azınlık haklarına sahip bulunan Ermeniler, Kurul kararı yüzünden anadillerini kendi okullarında kullanamıyacaklar.

Dört: Md. 40: “Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları… özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayınlerini serbestçe yapmak konularında eşit hakka sahip olacaklardır.”

Kurul kararı bir tek bu maddeyi ihlal etse bile, yeter de artar.

Beş: Md.41, fıkra 2 ve 3: “Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyruklarının önemli bir oranda bulundukları il ve ilçelerde, söz konusu azınlıklar, devlet bütçesi, belediye bütçesi ya da öteki bütçelerce, eğitim, din ya da hayır işlerine genel gelirlerden sağlanabilecek paralardan yararlanmaya ve pay ayrılmasına hak gözetirliğe uygun ölçülerde katılacaklardır. Bu paralar, ilgili kurumların yetkili temsilcilerine teslim edilecektir.”

Lozan, azınlık ilkokullarında anadilde eğitim yapılmasını istemekle kalmıyor, bu okullara Türkiye’nin para yardımı yapmasını bile karara bağlıyor. Kurul ise, çelişkiye bakınız ki, bu okullarda anadilde eğitimi yasaklıyor.

Altı: Madde 44: “Türkiye, bu Kesimin bundan önceki maddelerindeki hükümlerin, Türkiye’nin Müslüman olmayan azınlıklarıyla ilgili olduğu ölçüde, uluslararası nitelikte yükümler meydana getirmelerini” kabul etmiştir.

Aldığı son kararla Kurul, TC  Devleti’nin uluslararası sorumluluk altına girmesine yol açmıştır. Gerçi, böyle bir sorumluluk durumunda yaptırım uygulayacak Milletler Cemiyeti Meclisi bugün artık mevcut değildir ama, bugünkü uluslararası ortamda Türkiye açısından önemli olan,  yaptırım uygulanıp uygulanamaması değil, Türkiye’de bir resmi kuruluşun insan ve azınlık hakları konusundaki resmi işlemi sonucu Türkiye’nin uluslararası sorumluluğunun doğup doğmadığıdır.

Lozan Barış Antlaşması’nda bir de 45. madde var ki, Talim-Terbiye Kurulu bir de bu madde yüzünden Türkiye’nin başını derde sokmuş bulunuyor.

 

Yarın:  “Milliyetçi” Talim-Terbiye Kurulu, Batı Trakya Türklerini perişan mı etmek istiyor?

Önceki Yazı
Sonraki Yazı