Baskın Oran

“Milliyetçi” Talim-Terbiye Kurulu, Batı Trakya Türklerini perişan mı etmek istiyor?

M.E.B. Talim ve Terbiye Kurulu, 11 Ekim 1993’te aldığı bir kararla, özel Ermeni ilkokullarındaki derslerin Ermenice okutulmasını yasakladı. Üç gündür, bu kararın Lozan’ın birçok maddesine aykırı olduğunu yazmaktayım. Bugün de 45. maddeyi yazacağım. Kurul’un bu hukuk dışı kararının Türkiye’nin başına açacağı siyasal ve hukuksal sorunların içinde, pratikte en  sivri zararı verebilecek durum, bu maddeyle ilgili.

Lozan Barış Antlaşması Md.45 şöyle diyor: “Bu Kesimdeki hükümlerle, Türkiye’nin Müslüman olmayan azınlıklarına tanınmış olan haklar, Yunanistan’ca da, kendi ülkesinde bulunan Müslüman azınlığa tanınmıştır.”

Şimdi, Müslüman olmayan Ermeni azınlığına anadilde eğitim konusunda Lozan’ca tanınmış olan haklar, Talim-Terbiye’nin hukuk tanımayan bu “milliyetçi”  kararıyla çiğnendiğine göre, Batı Trakya Müslüman-Türk azınlığı ne hale düşecek?

Belleklerinizi tazelemeniz için kısaca özetleyeyim:

Altı maddelik Misakı Milli’nin üçüncü maddesinde sözü edilen “Garbî Trakya”, 129.000 Müslüman-Türk’le birlikte 1923’te Yunanistan’a bırakıldı. Bırakılırken de, başka antlaşmaların yanı sıra, Lozan’ın yukarıda okuduğunuz 45. maddesi aracılığıyla da azınlık haklarına kavuşturuldu. Yunanistan bu koruma antlaşmalarından yalnızca Lozan’ı tanıyor.

Tanıyor ama, İstanbul, İmroz ve Bozcaada’daki Rum azınlık kısmen baskılar, kısmen de ekonomik nedenler yüzünden bugün neredeyse tümden Yunanistan’a göç etmiş bulunduğundan, her fırsattan yararlanarak Lozan’ın bağlarından kurtulmaya çalışıyor. Bunu da, en çok ve en sağlam biçimde, Türkiye’deki Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Talim-Terbiye gibi “milliyetçi” devlet organlarının “dahiyane” işlemlerini fırsat bilerek gerçekleştiriyor.

Bunu da en çok eğitim alanında yapıyor. Türk azınlık okullarına kendi özel yetiştirdiği öğretmenleri empoze ediyor, bu yüzden boykota giden okullarda eğitim fena halde aksıyor, Türkiye’de basılmış kitapları kültür protokolüne rağmen okutmuyor, lise bitirme sınavlarını Yunanca yapıyor ve bu yüzden kaç yıldır iki Türk lisesi mezun vermiyor,  Türkiye’nin üniversite diplomalarını tanımıyor, en önemlisi de, Türkçe yapılan derslerin sayısını dolaylı yöntemlerle azaltmaya çalışıyor.

Şimdi, Batı Trakya azınlığının eğitim durumu böyleyken, Türkiye’de Müslüman olmayan Ermeni azınlığın anadilinde eğitim yapmasının Talim-Terbiye’deki aklıevveller tarafından yasaklanması üzerine, enfes bir emsal yakalayan Yunan makamlarının ellerini nasıl oğuşturacaklarını görüyor ve arkasından neler geleceğini merakla bekliyorum.

Batı Trakya azınlığı, Türkiye’deki fanatik “milliyetçi” Türklerden çektiğini hiçbir zaman Yunanistan’daki fanatik Yunanlılardan çekmemiş, daima, en çok Türkiye’deki Rumlara baskı yapılmasından korkmuştur. Batı Trakya basınının bu gerçeği dile getirmiş yazıları, Batı Trakya’yla ilgili kitabımda çoktur. (Talim-Terbiye’nin Lozan’ı okumayı ve anlamayı bilmeyen sayın üyeleri,  benim Batı Trakya konusundaki kitabımı [Güncelleştirilmiş 2. Baskı, Ankara, Bilgi Yayınevi, 1991, 349 s.] eğer okuyabilir ve anlayabilirlerse, daha fazlasını bile öğrenme olasılıkları vardır).

Milli Eğitim Bakanlığı’nın beyni sayılan Talim ve Terbiye Kurulu’nun bu akıl almaz kararının Lozan’ı çiğneme açısından incelenmesi bitti. Ama konu bitmedi. Bitecek gibi değil. Daha, AGİK sözleşmeleri ile Türk hukukunun çiğnenmesi konusu var.

Yaa, Talim-Terbiye’ci efendiler! Bakın, dünyada neler varmış. “Milliyetçilik”i pek iyi öğrenmişsiniz, bunları da yarın  okuyup biraz da talim-terbiye öğnenin!

Yarın: Talim-Terbiye Kurulu Türkiye’nin başına büyük çorap ördü

Önceki Yazı
Sonraki Yazı