Baskın Oran

Merve İldeniz ve Türk Bayrağı

Manken Merve İldeniz’in bugünlerde başı dertte. Savcılık kendisini Türk Bayrağını Koruma Kanununun 26. maddesine muhalefetten sorgulayacak.

Madde şöyle:

“Bayrak yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk olarak veya taşıdığı manevi değeri zedeleyecek biçimde kullanılamaz; 21. madde hükümleri dışında, ne maksatla olursa olsun, örtü olarak serilemez; oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz; elbise veya üniforma olarak giyilemez. Bu yerlere, masalara, kürsülere vb. eşya üzerine bayrağın şekli yapılamaz.”

Merve, Türkiye-Galler maçından bir gün önce TV muhabirinin isteği üzerine bikinili olarak eline Türk bayrağını almış, Türkiye lehine tezahürat yapmış. Bayrağı vücuduna sardığı savı hakkında ise, “Hava rüzgârlı olduğu için bayrak vücuduma sarındı; ben bayrakla dans etmedim” diyor ünlü mankenimiz.

Okulda bize “Herkes Türkiye’de yasa önünde eşittir” diye bellettikleri için, aklım karıştı.

1) Bu yaz Bodrum’da bisürü genç kiminin göğsünde, kimininse sırtında Türk bayrağı bulunan tişörtler giymişti. Şu anda havalar soğuduğu için artık Türk bayraklı montlular türedi.

Bunları giyenler 26. maddeye muhalefetten niye sorgulanmıyor?

2)  Her gün taksilere yada kamyonetlere rastlıyorum, ön yada arka çamurluklarının ucuna oto boyasıyla Türk bayrağını resmettirmişler.

Bu şoförler 26. maddeye muhalefetten niye sorgulanmıyor?

3) Abdullah Çatlı, yurtdışında uyuşturucu madde kaçakçılığından mahkûm olmuş, cezaevinden kaçırılmış, Türkiye’de de en az 7 kişiyi öldürmekten aranan, devlette yuvalanmış çetelerin tetikçi olarak kullandığı bir kişiydi.  Başka marifetleri de her gün çarşaf çarşaf gazetelerde çıkıyor.

Böyle birisinin tabutu üzerine Türk bayrağı örten kişiler 26. maddeye muhalefetten niye sorgulanmıyor?

 4) Eğer sorun sanatçıların Türk bayrağını kullanarak poz vermeleri ve bundan kazanç sağlamaları ise, Müşerref Akay Türk bayrağını kapıp, değil fotoğraf çektirmek, daha iki ay önce 29 Ekim’de televizyona çıkıp şarkı söyledi.

Şarkıcı Müşerref Akay 26. maddeye muhalefetten niye sorgulanmıyor?

“Merve İldeniz Türk bayrağını çıplak vücudu üzerine giydi” diyorsanız, eminim ona da cevap veren çıkacaktır.

Çünkü hatun, Türk bayrağını, mis gibi koktuğunu tahmin ettiğim bikinili güzel vücudu üzerine sardırmış.

Benim Bodrum’da gördüğüm tişörtlüler, yanlarından geçerken bizzat tanık olduğum gibi, Türk bayrağını leş gibi ter kokan çıplak sırtlarına geçirmişlerdi.

Acaba, Türk bayrağı için hangisi daha kötü?

Haa, eğer “O asil Türk gençleri o tişörtleri milli duygularını belli etmek için giymişlerdi!” diyorsanız, bu sefer başkaları kalkıp, “Merve kızımız da milli maç için tezahürat yapıyordu” diye cevap verebilir.

O zaman, gerçek milliyetçiler ile milliyetçi olmayanları nasıl ayırt edeceğiz?

Dert etmeyin, çünkü şu sırada hazırlıkları süren yeni bayrak kanunu çıkınca, her isteyen her istediği yere her istediği sürece Türk bayrağını asabilecek. Böylece, İstanbul Cihangir’deki Ülker Sokak’ta bayrak asanlar “milliyetçi”, asmayanlar “ibne” olacak.

Yurdun Ülker Sokak dışındaki diğer yerlerinde de, Türk bayrağı asanlar “hakikî Türk”, asmayanlar ise “PKK’lı terörist”. Bu iş de bu kadar basit biçimde halledilecek.

Haa, eğer sorunun çözümü böyle pratik yoldan mümkün olamazsa, o zaman TBMM’nin oturup daha ayrıntılı bir yasa çıkarması gerekecek:

“Milliyetçi Türk gençleri, ütülü olmak şartıyla Türk bayrağını çıplak tenlerine giyebilirler. Parfüm kokan bikinili mankenlerin Türk bayrağını vücutlarına sarmaları, Türk Bayrağını Koruma Kanununun 26. maddesi kapsamındaki yasaklara girer”.

“TBMM’den böyle yasa mı çıkar ulan!” diyorsanız, pek emin değilim.

Eğer, “Türkiye’deki Kürt kökenlilerin nüfusu 2010 yılında toplam nüfusun yüzde 40’ına, 2025’te de yüzde 50’sinin üzerine çıkma eğilimindedir. Bunun için, bölgede nüfus planlaması elzemdir. Bölgede az çocuğa prim ve çok çocuğa vergi gibi radikal önlemler gereklidir” diye açık açık yazan bir Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği raporu etnik ayrımcı ve ırkçı olmamakla övünen bir ülkenin parlamentosu önüne getirilebildiyse, böyle bir yasa haydi haydi çıkabilir.

Önceki Yazı
Sonraki Yazı