Baskın Oran

İzmir’den çocukluk arkadaşıma mektubumdur

Kemalcim,

Oğlum neler yapıyon gene? Niye tozuttun ortalığı birdenbire?

Hadi, benim türümden hıyarların Mersin’de sempozyumlara gidip de üniversitedeki demokrat havayı öven yazılar yazmalarından huylandın, “Aman bunlar Mersin’de örgütleniyolar, bi daha beni iplemezler” diye ödün koptu.

Bunu annadık.

Ama kardeşim, sen iplenmemek için resmen kaşınıyon.

Lefkoşa’daki Yakındoğu rektörü Dr. Suat Günsel’i ne diye kolundan tutup silkeledin? Adam senin azarlamaya, hatta tartaklamaya alıştıkların gibi profesör değil ki! Seni ipler mi?

Kemal, sen neler yapıyon allahaşkına? Adam üniversitenin sahibi. Kıbrıslı bi müteşebbis. Kapitalist ülen, kapitalist! Yanında senin gibi bisürü profesör çalıştırıyo

Üstelik, adama 10 Mart 1997 tarihli bir resmî yazı yazıp nasıl profesör olmadan rektör olabildiğini, doktorasının nereden olduğunu, tez jürisi raporunu falan soruşturmuş, istifasını istemişin.

Sen, Türkiye’de bile özel üniversite rektörü olmak için profesör olmak gerekmediğini okumadın mı?

Üstelik, sen Uganda’da birinin doktora ünvanına karışabiliyon mu ki, KKTC’deki birine karışıyon? Sana hiç bunları hiçkimse oturup da annatmadı mı?

Herbişeylere müdahaleyi babandan öğrendin diycem ama, sakın yannış annama, pederin Hakkı Gürüz çok tonton bi amcamızdı, zırt pırt düdük çalmazdı, o zamanların tek sahası Alsancak stadyumunda ayıları bile oyundan atarkene kolundan tutup silkelemezdi; baban deyince İhsan Doğramacı’yı kastediyom. Sen İhsan Doğramacı’nın özbeöz oğlusun, yetiştirmesisin, dahası veliahtısın, sen bu muameleleri ondan kaptın.

Ama, doğru kapmamışın! İtirazım buna! Beceriksizliğine!

Ustan da yapardı, profesör fırçalardı, hem de bu işin daniskasını yapardı, hatta bi keresinde yanında oturan ÖSYM Başkanı rahmetli Prof. Altan Günalp’i böğrünü dirseğiyle dürtükleye dürtükleye azarlayıp koskoca adamı hüngür hüngür ağlatmıştı.

Ama birader, bi defa, herkesin içinde de olsa hiç çaktırmadan yapardı; tanık yaratmazdı.

İkincisi, kendi yaratığı olmaları hasebiyle kendine mecbur olan, gıkı çıkmayacak tipten profesörlere yapardı.

En önemlisi, 12 Eylül faşizminin kendisini üniversitelerin hâşâ huzurdan allahı ilan ettiği bi dönemde yapardı bunları.

Sen şimdi kalkıyon, annadı mın, Mersin Rektörü Vural Ülkü gibi sana hiçbi mecburiyeti olmayan, arkasında koskoca Mersin olan, hem de kişilikli bir adama telefonda hakaret ediyon, üstelik o sırada adam resmî toplantıda, sen avaz avaz bağırdığın için de hepsi duyuyo ve tutanak tutuyolar, iyi mi! Bari, görüntülü telefon kullanaydın birader!

Üstelik de bunları YÖK’ün âhı gidip vâhı kaldığı bir dönemde yapıyon. Bak, tüm üniversitelerde YÖK’e karşı yüzlerce imza toplamaya başladılar. YÖK’ü senin kadar ayağa düşüren hiç çıkmamıştı.

Senin baban İhsan, kalkamayacağı şeylerin altına yatmamakla ünlüydü. Sen hiç öyle çıkmadın.

Kemalcim, bak, yannış anlama. Sen benim çocukluk arkadaşımsın. Kafam senin ideolojine hiç basmadığı halde sana hiç lâf ettim mi şimdiye kadar? Tek lâf?

Ama şimdi ediyom arkadaş!

Çünkü sen racon bilmiyon! Biz İzmirlilerin becerikli fırlama imajını rezil ediyon!

Aslında, kafamın asfalyasının atış sebebi bu değil.

Sen biz İzmirlilerin sıkı zampara imajını da rezil ediyon be!

Kalktın, Mersin rektörüne diş geçirem derken, rektör yardımcısının sekreterini alıp Bodrum’da tatil, yani zina yaptığını ilan ettin.

Kardeşim, sen niye insanların orasına burasına dil uzatıyon?

Sen YÖK başkanı mısın, Beyoğlu Ahlâk Zabıtası Başkomseri Bekir Kelle mi.

Karısı bilmiyo da sen mi biliyon len? Nasıl ispat etçen? “Başında mum tutuyodum” mu diycen?

Diyemicen ve bu sefer de biz İzmirlilerin harbi delikanlı imajını rezil etçen!

Bak, o kadarı da fazla.

Şimdi, söylemedi deme, sana aleyhinde iki tane hakaret davası geliyo.

Birincisini, tabii, iftira attığın insanlar açacak.

Ama bu dert değil. Sana azcık tazminata mal olur, bi çızık atar, o kadar.

Ama, ikincisini İzmirliler açacak.

Boyundan yukarı vuramayınca belden aşağı vurmaya kalkıp İzmirliliği rezil rüsva ettiğin için.

Bakalım bunun altından nasıl kalkcen Kemalcim.

Önceki Yazı
Sonraki Yazı