Baskın Oran

Devlet üzerine meselâ’lar

Devlet ne işe yarar?

Kalkıp da, “Lan, bu ne biçim soru?” demeyin. Biraz düşünün.

Gerçekten, devletin görevi nedir?

Ben size bikaç tanesini sıralayıvereyim:

Öğretmen adayı Züleyha Kurt’un kısakollu vesikalık fotoğrafını beğenmediği için kabul etmeyen ve kızı son başvuru günü çarnaçar yeni vesikalık çektirmeye mecbur bırakan Samsun Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yusuf Şenocak’ın canına okumak (bu son kelime yerine yine altı harflik daha uygun bir tane koyabilirsiniz), yani muhteremi hemen açığa alarak, meselâ, “çalışma hakkını kısıtlamak”, “görevini yapmamak” ve/veya “görevini kötüye kullanmak” suçlarından derhal mahkemeye vermektir.

Çeşme’nin bir koyunda ailesiyle (“aile”siyle değil de sevgilisiyle olsa ne farkeder ki?) denize giren Yurdal Bakan’ı, “İnancımıza uymaz, yanınızda çıplak kadınlar var” diye tezkeresiz av tüfeğiyle sağa sola da ateş ederek korkutan ve toparlanıp gitmeye zorlayan “Can Evdüzen ve sakallı iki arkadaşı”nı derhal gözaltına almak, bir sabıkaları olup olmadığı anlaşılana kadar içerde tutarken de haklarında, meselâ, “vatandaşın huzurunu kaçırmak”, “silahlı tehdit” ve/veya “tezkeresiz av tüfeği kullanmak” suçlarından derhal dava açmaktır.

Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da yapılmakta olan “İkinci Müslüman Kadın Parlamenterler Konferansı”na, kadın parlamenterler yerine, Refah Partisi kadın kolları temsilcilerini yollayan Refahlı Devlet Bakanı Abdullah Gül’ün dokunulmazlığını derhal kaldırarak, kendisi hakkında “Uluslararası planda Türkiye’nin itibarını zedelemek” ve/veya “TBMM’nin manevi şahsiyetini tahkir” suçlarından dava açmaktır.

Ama, birinci durumda “devlet” büyük olasılıkla Yusuf Şenocak’ı terfi zamanı gelince (yada gelmeden) mükâfaten müdür yapacaktır.

İkinci durumda, işadamı olduğu bildirilen Can Evdüzen’i mükâfaten “faizsiz kredi”den yararlandıracaktır.

Üçüncü durumda, Abdullah Gül büyük olasılıkla parti (veya dolayısıyla devlet) içinde daha büyük adam olacaktır.

Aslında, Türkiye’nin bu rezaleti içinde devlete de fazla haksızlık etmemek gerekmektedir.

Çünkü, meselâ, devlet Güneydoğu’da köyleri yakılmış (pardon, elektrik kontağından yanmış) olup, hiç olmazsa aç kalmamak için Sapanca’ya yevmiyesi 360.000 liradan  fındık toplamaya gelmiş, o iş bitince Adana’ya ve İzmir’e yine boğaztokluğuna pamuk toplamaya gidecek olan, işbaşı yapana kadar da tren istasyonunda bekleyen insanlara, gececi geçirmeleri için yedi adet yük vagonu tahsis etmiştir.

Allah, devlete zeval vermesindir.

Önceki Yazı
Sonraki Yazı