Birinci perde kapanıyor. Kuzey İttifakı, ABD bombardımanının açtığı yoldan ilerleyerek ülkeyi fethediyor. Bundan sonra “burka”lar yerini normal peçelere bırakacak, Buda heykelleri artık dinamitlenmeyecek, müzik yasağı gibi mağaralıklar duyulmayacak.
Ama çok büyük olasılıkla bütün “iyileşme” bundan ibaret kalacak. Batılıların “aman, yapmayın, bizi de rezil etmeyin” türünden timsah gözyaşlarına rağmen olanlar olacak. Daha önce “Taliban değildir” diye katledilen garip Afgan halkı bu sefer “Taliban’dır” diye katledilecek.
Arkasından da, bakın bu sefer büyük olasılık falan demiyorum, arkasından mutlaka ve mutlaka Kuzey İttifakı adlı ikinci derece mağaralar birbirine girecek. Allah’ın emri. Yürü, gariban Afgan halkım, kaosun midesine. Değişmeyen tek şey, aşiret reislerinin o rezil ve küçük çıkarları kullanılarak, bu gariban halkın binlerce kilometre batıdan ve kuzeyden kukla oynatır gibi oynatılması olacak. Her büyük devlet, kendi kuklası olan kabilenin diğerlerini katledip iktidara oturması için gerekeni yapacak.
* * *
Birinci perde bitti. Yaşadığımız bu muazzam yoğun 1 aylık bombalamadan, aklımda 2 tane soru kaldı:
Birincisi: Mustafa Kemal, Dersaadet’deki gerici rejimi İngiliz ordularıyla birlikte hareket edip düşürmüş olsaydı, ne düşünürdük.
İkincisi: ABD’den ekmek yiyenleri bir tarafa bırakın. Ama, geçimi bu yoldan olmayan kimi dostlar, eğer şu veya bu biçimde bir tür terörden şahsen fena halde yılmış olmasalardı, acaba 11 Eylül terörünü ABD uçaklarının daha büyük bir terörle yanıtlamasını alkışlar mıydılar?
Birinci soruyu neden sordum, anlamışsınızdır. İkinciyi ise niye sordum biliyor musunuz, çünkü iki hafta önceki “Neo-Soğuk Savaş’ta öd koparmak” başlıklı yazımda eleştiri mektubunu tam metin verdiğim arkadaşım, bir tür terörden artık kanına iliğine doymuş ve işin kötüsü Türkiye dışında da aynı şeyi yaşamaktan yılmış birisi olduğu için ABD terörünü destekliyordu. Bilmem, kendisi bunun farkında mıdır.
Bu hafta, başka bir okuyucu mektubu sunacağım. Virgülünü değiştirmeden ve yorumsuz veriyorum. Kimi yerlerdeki büyük harflerin, satır başlarına geldiği için öyle yazıldığını düşünüyorum.
* * *
OCT.8. 2001
Sn. Baskın Oral Beyefendi
AGOS gazetesinde 14 Eylül 2001 yazınızı hayretle Okudum. Sizden bu yazıyı Hiç beklemezdim. Çünki ben sizi çok dürüs bir inisan, olarak yazılarınızı severek okuyorum. New yok olaylarına sanki menmuniyetle, bakan bir hal his etim. Amerika bildiğime göre herkese elini uzatıyor. Her dinden insanı Kucaklıyor para yardımı yapıyor. Gerek Canada, Gerek Amerika. Hiç ayırım yapmazlar. Kimseyi hor görmezler. Gayet ince insanlar. Biz orada devamlı horlanırdık. ve alay konusu olurDuk. Kürt. Rum. Laz. Hala aptal fıkralara Temel derler sanki Başka aptal insan yok. Biz buradaki ince inanlara sagı duyuyoruz. Okadar temiz kalpleri var ki. Kimseden kötülük beklemezler. Hani Bir laf var alemi nasıl bilirsin. Kabim gibi. O caniler bukadar insaNı bukadar zararı niye yapıyor? Sırf kıskançlık ve açgözlülük. Okadar petrol kiraları var. Onlara lafyok. Niye, çünki müslüman. Canada’da ve Amerika’da ne kadar çok çalışıyorlar. Karı koca çırpınıYorlar. Ben anarşiyi hoş görürüm. Çünki onların bir gayesi var. Bunlar pislik. Esrar ekip dünyayı zehirleyen. Kıskanç ve parayla Adam öldüren, ve uçakda bile boyun kesen. Tenbel yaratık. Zaten. Kuran öylediyor. Ben bir Cumağa günü radyo dinliyordum. Din ve Ahlak sahati. Ne dedi biliyormusunuz. Müslümanın, canı, malı, ırzı, Müslümana haramdır. peki. Ne demek istiyor? Demek’ki hıristiyana Ne isterseniz yapın. Zaten Muhamet demişki. Zararlı şeyleri öldürün. Ben Kayseridegiken. iki inşahat işçisi Bir birine. yüksek sesle konuşuyor. Herhalde benim Ermeni olduğumu alamış olmalı çünki biz kapanmazdık. Konuşuyor diyor’ki biliyormusun. Ben kaç gavur kestim. yok. kaç. Tam 15 tane. Arkadaşı onu hayranlıkla seyir ediyordu. Zaten bu ziniyet 1915 yaptı. ve Varlık Vergisi. Ve 6 Eylül. Ve daha evel de talanlar olurmuş. Babam anlatırdı. Babam Muşun Tırmit köyünden kurtulan Bir akraba ve bir kardeş bulamıyor. Ölene kadar ağlıyan, talisiz bir adamdı. Oyusa 7 kardeş 40 kuzen ve emi dayı hala, ve koca köy. Hepisi buhar olup gitti. Ben bir köyü diyorum. Türkiyede nekadar köy ne kadar şehir var, Siz bilirsiniz. Bende yazacak şey çok ama ne faydası var. Başınızı arıttım kusura bakmayın. Dert söletip aşk ağlatır. (imza)
* * *
İşte böyle. Son söz: Şu veya bu biçimde bir tür terörün sillesini yemiş, ama yine de 11 Eylül terörünü ABD’nin daha büyük bir terörle yanıtlamasına karşı çıkanlara, şapka!