Baskın Oran

“Suç işleyen güvenlik mensuplari” üzerine notlar

Adına baksan yalnızca “şiddet” öğesini cezalandıracak sanırsın, yeni çıkacak Terörle Mücadele Yasası,  esas olarak “şiddet dışındaki çözümler”den söz eden söz ve yazıları cezalandırmak için çıkıyor. Şiddeti zaten cezalandırıyordu çünkü.

Bu yönüyle yeni yasa, daha çok kentliyi ilgilendiriyor. Yazıp çizenler büyük kentlerde.

Ama, yasanın çok az sözü edilen, çok önemli bir yönü  var ki, o da doğrudan doğruya Doğu ve Güneydoğu’daki halkı  ilgilendiriyor: Yasa, “görev sırasında” suç işleyen ordu ve emniyet mensuplarını adaletten kaçırmaya çalışıyor. Bunu yapamazsa, bu sanıkların kefalet ve avukat paralarını devlete ödetmeyi amaçlıyor. Üstelik, şu anda TBMM Adalet Komisyonu’nda sıra bekleyen yasalardan biri de, “Subay ve Astsubayların Sicillerinin Bir Defaya Mahsus Olarak Düzeltilmesi”yle ilgili. Bölgedeki görevlilerin “rahat” davranmaları sağlanmak isteniyor.

1913’ten kalan ve Ermeni Olaylarında kullanılan Memurin Muhakematı Kanunu zaten memurların böyle durumlarda mahkemeye verilebilmesini  bin bir türlü şarta bağlamışken, bu niye? Üstelik, bölge halkına güvenlik güçlerinin şu veya bu biçimde yaptığı kötü muamelenin, Kürt milliyetçiliğini bol bol beslediği biliniyor. Zaten,  “Güvenlik mensuplarımız o stresli atmosferde çıtırtı duysa ateş eder hale geldi. Onlar da insan. Onların da sinirleri var” ve özellikle de “Kurunun yanında yaş da yanıyor” gibi sözlerin en yüksek düzeydeki sorumluların ağzından artık düşmemesi de bu gerçeğin kabulünden, onun  mazur gösterilmesinden başka bişey değil.

Genelkurmay’ın amacını anlamak  kolay.  Personeline moral vermek istiyor. Çok normal. Ama normal olmayan,  sadece buna dikkat etmesi. Yıkılanın yapılandan çok daha büyük boyutlara ulaştığı hususuna hiç aldırış etmemesi.

Bugün size, bu bağlamda, kimi “görevli”lerin halka nasıl davranabildiğini, “devlet”in veya belli bir “devlet anlayışı”nınde onları nasıl koruduğunu anlatacağım ki, Genelkurmay’a biraz daha “danışmanlık” yapmış olayım.

Binbaşı Ali Şahin’i tanır mısınız? Peki , ya  öğretmen Sıddık Bilgin’i? Hani, Bingöl’de öğretmenlik yaparken gözaltına alınan, işkence edilen ve ölen Sıddık Bilgin’i? İşte Binbaşı Ali Şahin, ona işkenceden mahkum olan ve dosyası şu anda Yargıtay aşamasında bulunan subay.

Olay, ilginç. Ama, Binbaşı Ali Şahin’e verilen “devlet” desteği daha ilginç. Olayı ve bu devlet desteğini incelemeyi yarına bırakalım.

 

Yarın: “Devlet” Binbaşı Ali Şahin’i nasıl korudu ve koruyor

Önceki Yazı
Sonraki Yazı