“Empati”yi bilir misiniz?
“Sempati” sözcüğünden örnekseme yoluyla türetilmiştir ve kişinin, kendisini başkasının yerine koyarak onun duygularını, isteklerini, düşüncelerini ve eylemlerini anlayabilme yeteneği anlamına gelir. Psikolojide epey kullanım alanı bulur.
Kolay iş değildir ama, oynayalım mı?
* * *
Rusya, yıllardır Türkiye’ye karşı çok tedirgin edici şeyler yapmaktadır.
1) Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasını ve yerine Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasını izleyen hassas günlerde önce sekizinci, sonra da dokuzuncu Rus cumhurbaşkanları, çok çeşitli vesilelerle şu sloganı tekrarlamış durmuşlardır:
“Edirne’den Ardahan’a Rus Dünyası!”
2) Türkiye’de 1994-96 yılında patlayan ve bir iç savaşa dönüşen Kürt ayaklanmasını desteklemek için bitakım Ruslar kendi aralarında açıkça para toplamış, bu paranın Kürtlere iletilmesi hususunda Rus hükümeti bir engel çıkarmamıştır.
Yine Rus hükümeti, Kürtlerin yanında çarpışmak için açıkça gönüllü toplayanlara da müdahale etmemiş, bunların Türkiye’ye gidip çarpışmasına hiçbir zorluk çıkarmamıştır.
Çünkü Rusya’da etkili bir Kürt göçmenleri topluluğu bulunmakta, Kürtler Ortodoks dinciler tarafından da güçlü biçimde desteklenmektedir.
Hatta Rus hükümeti, Azerbaycan petrollerinin güzergahındaki rekabet nedeniyle Kürtlere ayrıca gayrı resmî destek vermiş ve bu savaşta yaralanan Kürtleri kendi ülkesinde tedavi etmiştir.
Ve hatta, Bayan Svetlana’nın başbakanlığı sırasında, Rus Genelkurmay Başkanı Orgeneral Guneşov’un da onayıyla, Kürtlere dört adet uçaksavar füzesi almak için örtülü ödenekten para yollandığı sağır sultanın bile kulağına gitmiş, Kürtlerin düşürdüğü Türk uçağının bu füzelerden biriyle vurulduğu duyulmuştur.
3) Arkasından, Kürtler Rusya’nın Novorossiysk limanından Odessa limanına giden Eurasia adlı Rus feribotunu, Türkiye’ye karşı güttükleri davayı tüm dünyaya ilan etmek amacıyla maskeler takarak silah zoruyla kaçırmışlardır. Rus televizyoncuları gemiye havadan inmişler ve terörcülerin canlı yayında konuşarak davalarını anlatmalarını sağlamışlardır.
Gemi Odessa’ya varınca Kürt terörcüler tutuklanmış, fakat Rus Cumhuriyet Savcısı bunlara karşı her nedense “silahla gemi kaçırma” yerine “geminin rotasını değiştirme”den dava açmıştır.
Arkasından, o sırada Moskova’da iktidarda bulunan Ortodoks dinci hükümet derhal bir af yasası hazırlamaya girişmiş ve “uçak ve gemi kaçırma” suçlarını da yasa taslağı kapsamına sokmuştur.
Bununla birlikte, yasaya gerek kalmamıştır, çünkü Kürt terörcüler Moskova Merkez Cezaevinden henüz bilinmeyen bir biçimde kaçıp yok olmuşlardır.
Bütün bunlar olup biterken Türk yöneticileri Rus makamlarını uyarmaya çalışmışlar, ama etkili olamamışlardır. Moskova’daki Türk Büyükelçisi Ali Çernişoğlu “Cam fanusta oturanlar, komşularına taş atmamalıdırlar” demiştir.
4) Başkent Ankara’da bir süredir büyük binaları dinamitleyerek yerle bir etmekte olan Kürt ayrılıkçıları, bugünlerde yine etrafta dolaşan söylentilere göre Rusya’dan yardım görmekte, başka ülkelerden bu tür bombalama eylemlerini sürdürmek üzere gelecek terörcüler Türkiye topraklarına sızmak için Rus sınırını kullanmaya hazırlanmaktadırlar.
Başbakan Putin’in, Başbakan Ecevit’e bir mektup yollayarak, bu kuşkuların yerinde olmadığını bildirdiği söylenmektedir.
* * *
Rus yetkililerine dert anlatamayan Türk makamları, sonunda bu ülkedeki Çeçen Sorununu kaşımaya karar vermişlerdir.
Nitekim Ankara’da bir Çeçen Evi açılmasına izin verilmiş, ardından Sürgünde Çeçen Parlamentosu toplantısı yine Ankara’da yaptırılmış, yine başkent yakınlarındaki Bağlum’da bulunan eski bir öğrenci kampı Çeçen ayrılıkçılarına kiralanarak bir “Çeçen Köyü” kurulması sağlanmıştır.
Diğer yandan, Rusya’nın Japonya’yla ihtilaflı adası Sakhalin’in güney kesimine SS-300 füzeleri satılarak Moskova’nın biçok açıdan zor durumda kalması temin edilmiştir. (Bununla birlikte, çeşitli uluslararası baskılar sonucu Japonya bu füzeleri şimdilik Sakhalin yerine Okinawa adasında konuşlandıracağını açıklamıştır).
Son olarak Türkiye, güneydoğusundaki kaos durumunu öne sürerek, bu bölgede yapması gereken AKKA (Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması) indirimlerinden vazgeçtiğini açıklamıştır.
* * *
Mamafih, Anadolu Ajansının verdiği son haberlere göre; Başbakan Ecevit’in daveti üzerine 4 Kasımda Ankara’yı ziyaret edecek olan Başbakan Putin’in iki ülke arasında bir “Terörizm ve Ayrılıkçılıkla Mücadelede İşbirliği” anlaşması gündeme getirmesi beklenmektedir.
Yine son haberlere göre, Moskova’daki Ortodoks dinci basın, böyle bir anlaşmaya Rusya’nın imza koyması halinde ülkede büyük tepkilerin doğacağı tehdidini savurmuş bulunmaktadır.
* * *
Mesela, dedik…