Baskın Oran

RP’ye en son “kıyak”

Geçen cumartesi sabahı, her sabahki gibi geç ve mahmur kalktım. O  gün saçlarımı kestirip sakallarımı kısalttırmayı gündeme almışım, Or-an’daki berber kardeşler Murat’la Bilâl’e telefon ettim,  sıra var mı, geleyim mi, diye. Uzun uzun çaldırdım, açılmadı. Telefonları bozuktur, ayrıca gazetelerim de niye gelmemiş, onları da alırım diye kalkıp gittim, berber kapalı. İşin tuhafı, bakkal ve diğer yerler de kapalı.

“Polis geldi, kapattırdı abi” dedi bir çırak çocuk.

“Nedenmiş?” diye şaşırdım,

Bezgin bezgin, koro halinde, “Cumhuriyet Bayramındanmış abi” dediler.

Oradan bakkala gittim. Kapıyı kapatır gibi yapmışlar, önünde gazete satışı yapıyorlar,  başka bişey isteyene içeriden alıp getiriyorlar.

Gazetelerimi aldım. İkisinde de sekiz sütuna manşet, birinde koskoca kırmızı harflerle “Yaşasın Cumhuriyet”, ötekinde gene koskoca “Koruyacağız” yazıyor. Bir yandan Kürt milliyetçiliği, diğer yandan İslamcılığın yükselişi Kemalizmi kıpırdattı.

Benim çocukluğumda da Cumhuriyet Bayramı böyle kutlanır ve “kutlatılırdı”. Gazetelerin tüm birinci sayfası bayram kutlamasına ayrılır, dükkanlar da kapattırılırdı.

1960’lara kadar bu doğal sayılmak gerekir de, 21. yüzyılın eşiğinde biraz tuhaf geliyor. Hele, RP’nin “alternatif kutlama” yapmasının yasaklanması iyice bir  acayip.

1)  Kurulalı 71 yıl olduğu halde,  bu Cumhuriyet, hâlâ böyle tepeden inme devlet zoruyla korunması (ve, daha kötüsü, “kutlatılması”) gereken bir olay olarak görülüyorsa,  vay  cumhuriyetimizin haline!

Oysa, altıok içinde, üzerinde tartışma olmayan tek ilke, cumhuriyet.

2) Mahalli maçlarda milli marş söylemek adet oldu. Oto plakalarına küçük Türk bayrakları yapıştırılıyor. Yakalara Atatürk rozetleri takılıyor. Boyunlarda ayyıldızlı kolyeler sallanıyor. Araba arka camlarında “Atam İzindeyiz” çıkartmaları  sergileniyor. Özel televizyon kanallarında ekranın sağ üst köşesine küçük bir Türk bayrağı sabitleniyor.

Kürt milliyetçiliğinin bir yandan, İslamcıların  diğer yandan  uyandırdığı Türk milliyetçiliği öyle yükseliyor ki, sıfırı tüketmiş MHP ile Ecevit’i Zombileştirecek can suyunu üretir hale geldi.

Türk milliyetçiliği bu kadar “avantajlı” durumdayken böyle polis marifetiyle dükkan kapattırılıyorsa, siyasal parti mitingleri yasaklanıyorsa, vay cumhuriyetimizin haline! RP mitingini yasaklayarak, bu güçlü halinde bile İslamcılardan korktuğunu gösterdi devlet. RP iyice kan kokusu aldı şimdi.  Üstelik, ideolojisi doğal olarak dinsel olan esnafın,  polis marifetiyle dükkân kapatılıp cumartesi kârından yoksun bırakıldığı bir ortamda.

3) Bir ideoloji, gelişecek ortam bulduysa, onu kuru kuruya yasaklamak ancak güçlenmesine yol açar. Bu, 1960 ve 70’lerde, “Moskova Uşağı” diye karalanan sol için bile böyle olmuşken, RP için haydi haydi böyle olacak.

Üstelik RP “Hak Yolu” diye lanse ediliyor. Devlet içinde resmen himaye ediliyor. Yurt içinden ve dışından muazzam mali kaynaklarla  beslenmesine gık çıkartılmıyor. Bosna için topladığı paraları içetmesine göz yumuluyor.

Bütün bu avantajlara sahip bulunan ve üstelik 1960’ların sosyal adaletçi  sloganlarını kullanıp,  Kürt sorununa (ortaçağ stili bile olsa) çözüm getirme iddiasında olan RP’nin devlet tarafından bir tek böyle güçlendirilmediği kalmıştı. Hayırlı olsun.

Önceki Yazı
Sonraki Yazı