Erdoğan’ın Alevileri bitki veya hayvanlar için kullanılan “tür” diyerek aşağılaması, hem de ‘Aleviysen Alevisin, bari ortalıkta gözükme!’ gibilerden yok sayması, seçimlerde iktidarı kaybetmenin muhtemel olmasının yarattığı aşırı gerginliğe yorulabilir mi?
“Sana kim dedi Alevi misin değil misin? Bizim Alevi’ye de saygımız var her türe saygımız var. Bunu söylemene ne gerek var. Sen Aleviliğini yaşa ama anlatmaya gerek yok.”
AKP Gn. Bşk. ve CB Erdoğan’ın 30 Nisan 2023 Ankara mitinginde Alevileri bitki veya hayvanlar için kullanılan “tür” diyerek aşağılaması, hem de ‘Aleviysen Alevisin, bari ortalıkta gözükme!’ gibilerden yok sayması, bu seçimlerde iktidarı kaybetmenin çok muhtemel olmasının kendisinde yarattığı aşırı gerginliğe yorulabilir mi?
Bu soruyu yanıtlayabilmek için yıllardır söylediklerine göz atalım. İki hafta önce 19 Nisan’da işlediğimiz Kürtlerden sonra şimdi de kendisinin başka kimlikler ve özellikle de Aleviler konusunda neler söylemiş olduğuna hızla bakalım.
***
06.12.1997 (ceza almasına sebep olan Siirt konuşmasında): “Bana diyorlar ki ‘Sen Rizelisin, sen Laz’sın.’ Diyorum Laz değilim. Gittim babama sordum. Babam büyük dedesine sormuş. Molla bir zattı, şu cevabı vermiş: ‘Yarın öleceğiz. Allah bize soracak, rabbin kim, nebin kim, dinin ne? Ama bize kavmin ne diye sormayacak. Sana sordukları zaman ‘Elhamdülillah Müslümanım’ de, geç.”
11.08.2004: (Gürcistan’da) Ben de Gürcü’yüm, ailemiz Batum’dan Rize’ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir.
12.04.2005: (Norveç’te) Ben, Rizeliyim, eşim Siirtli. Türk değil, Arap. Biz zaten sorunları çözmüşüz. Türkiye’de bakıyorsunuz, Türk Kürt ile, Azeri Gürcü ile evlidir. İkisi birbiriyle et tırnak gibi olmuştur. Et ile tırnak gibiyiz.”
11.06.2011 (2011 seçimleri öncesinde NTV’de, kendisi ve CB Abdullah Gül ile ilgili çok sayıda kitap bulunduğunu ifade ederek): “Bu kitaplar içerisinde ne Yahudiliğimiz, ne Ermeniliğimiz ne affedersiniz Rumluğumuz hiçbir şeyimiz kalmadı. Düşünebiliyor musunuz?
05.08.2014: (2014 seçimleri öncesinde NTV’de): “Benim için neler söylediler. Çıktı bir tanesi, aynı zihniyet, ‘Gürcüdür’ diyen oldu. Çıktı bir tanesi, afedersin çok daha çirkin şeylerle, ‘Ermeni’ diyen oldu. Dedemden de babamdan da hepsinden öğrendiğim şey, ben Türk’üm.”
***
Alevilere gelelim. AKP’nin %49,8 oyla birinci parti, R. T. Erdoğan’ın da yeniden başbakan olduğu 2011 seçimi öncesinde:
29.04.2011 (Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Kurulu’nda): “Malum Kılıçdaroğlu da Alevi kültürünün mensubu ama Hacı Bektaş-ı Veli’yi iyi anlamamış, iyi öğrenmemiş. Bir Alevi olarak önce onu iyi anlaması, iyi öğrenmesi lazım.”
30.04.2011 (Muş Mitingi: “Biliyoruz ki Sayın Kılıçdaroğlu Alevilik kültürüyle yetişmiş bir insandır, Alevidir.” (7 ayrı mitingde kullanılan bu sözleri meydandakiler duyunca yuhalıyor)
04.05.2011 (Kastamonu Mitingi): “Hani Alevilik kültüründen gelen birisidir ya, hani Alevilik vardır ya kendisinde.”
05.05.2011 (Amasya Mitingi): “Malum Alevilik kültüründendir ya, kendisi de Alevidir ya…”
08.05.2011 (Kahramanmaraş Mitingi): “Kılıçdaroğlu Alevilik kültürünü iyi bilmesi gerekenlerden değil mi? Herhalde Alevi olduğuna göre bunu iyi bilir. Bilmesi lazım. Gel gör ki…”
10.05.2011 (Afyon Mitingi): “Bu beyefendi güya Alevilik kültürünü de bilir diyorlar, Alevi’dir diyorlar…”
13.05.2011 (Denizli Mitingi): “Kendisi Alevi kültüründen ya. Rahatsız olmuş…”
18.05.2011 (Malatya Mitingi): “Sayın “Kılıçdaroğlu hani sen Aleviydin, hani sen Alevilik kültüründen geliyordun? Buradan Kılıçdaroğlu, her şeyden önce Allah mekandan münezzehtir, bunu öğren öyle konuş. Edebini de takın.”
***
Cumhurbaşkanının ilk defa doğrudan halk oyuyla seçilmesinin önü açılınca, oyların %51,79’unu alarak 12. cumhurbaşkanı olduğu 2014 seçiminde:
03.08. 2014 (İzmir Mitingi): “Kılıçdaroğlu, sen kendin Alevi olabilirsin. Ben sana saygı duyarım. Bundan da çekinme, korkma. Bunu da rahat rahat söyle. Ben de Sünniyim, ben de bunu rahat rahat söylüyorum. Bundan çekinmeye gerek yok. Onun için milleti aldatmaya da gerek yok.”
***
Alevileri “tür” kategorisine koyduğu şimdiki seçime gelelim:
22.04.2023 (K. Maraş’ta bayramlaşmada, Kılıçdaroğlu’nun Alevi açıklaması üzerine): “Karanlık pazarlıklarını gizlemek için durduk yere etnik köken, mezhep tartışması açıyorlar. Bu ülkede kimse kimseye kökenini, mezhebini sormaz. Seccade, secde nedir bilmeyenlerin, ağzından çıkandan bihaber olanların seçim öncesi başlattıkları bu istismar siyaseti ülkemizde zemin tutmaz. Ülkemiz siyasetinin değerlerin istismarıyla yönlendirildiği dönemler geride kaldı. Şimdi birileri tekrar eski Türkiye’nin diğer tüm hastalıkları gibi bu konuları da kaşımanın, kanatmanın, insanları birbirine düşman etmenin peşinde.”
24.04.2023) (Manisa mitinginde, Aleviliğin Müslümanlık olmadığı anlamında): “Biz Allah’ın kulları arasında ayrım yapmayız. Ne Arap’ın beyaza, ne beyazın Araba üstünlüğüne inanmayız. Üstünlük sadece Allah’a olan yakınlıkladır. Bunu siz bilmezsiniz ama bizim buna imanımız var. Yola da böyle devam ediyoruz. Çıkmış bay bay Kemal, Alevilikten bahsediyor. Bizim, ‘mezhep ayrımı’ diye bir derdimiz yok. Bizim ne Alevi dinimiz var, Şia dinimiz var. Bizim tek dinimiz var İslam ve Müslümanlık. Başka bir dinimiz yok.”