Baskın Oran

MHP’nin şerri, hayrı

“Yahu, nedir biz gâvurların başına gelenler! Sünnet de ederler mi bizi artık, sizin orda?”

Şimdiki üniversite öğrencilerinin yüzde sekseni gibi yapmamış;

de’yi sünnet’e, mi’yi ederler’e fukara sümüğü gibi yapıştırmamış. Usta işi devrik cümlenin şıklaştırdığı bir Türkçe’yle Herkül (Millas) böyle espri yapıyor Atina’dan.

Sözünü ettiği, bizzat yöneticilerinin aklından hayalinden geçmeyen bir başarıyla MHP’nin Meclis’e girişi.

PKK’nin askerî yenilgiye uğradığı, Yunanistan’ın kendi hatalarıyla sarmalanarak soyutlandığı, ipten kazıktan boşanmış mafya babalarının birer birer yakalandığı, “AB’nin dışında da hayat” olduğunun keşfedildiği, üniversitenin sakinleştiği, kısacası, Türkiye’nin çoktandır düşünemediği  kadar uygun bir atmosfer yakaladığı bir anda, hükümete gelecek MHP ne yapacak?

Üstelik, bir de diğer “büyük” parti DSP’nin ideolojik açıdan “Sol’un MHP’si”leştiği bir ortamda.

Bir çuval inciri berbat edecek mi?

* * * * * *

Kısa vadede, büyük olasılıkla evet, edecek.

Makyaja büyük önem veren Devlet Bahçeli ekibi militanların o haydut misali suratlarını, el sıkma biçimlerini, hatta “Türbana saygı” çığlıklarını belki engelleyebilecek. “Susurluk çözülmeli!” diyecek.

Ama, bizzat partiyi böylesine büyüten tek unsur, yani “Acılı Analar” edebiyatı sürmek zorunda.

Bu yüzden MHP, Türkiye’nin en önemli sorununa, Kürt sorununun yumuşak biçimde çözülmesine taş koyacak. Apo’nun yalnızca müebbede mahkum ettirilmesine karşı çıkacak. Kan davası ortamına zaten alışık insanlar tahrike devam edilecek. Türkiye’nin bunca emekle geldiği bu noktaya sil baştan dedirterek.

Bu, Türkiye için rezalet bir durum ve bu kan davacı destek devam etsin  isteniyorsa, MHP’nin bunu yapması zorunlu.

Devlet kadrolarına azılı militanlar, pardon, seçimde canla başla çalışmış gençler doldurmak da öyle. Tabii, tıraş ettirilen, “Selâmünaleyküm” sarkıtması engellenen, koyu pantolonun altına zenci dişi gibi çorap giyilmez diye özel kurs gördürülen militanlar…

* * * * * *

Fakat, herşey kötümserliğe götürmüyor. Orta vadede durum farklı olabilir.

Çünkü diyalektik diye bişey var.

Irkçı-dinci sağcı MHP, Devlet Bahçeli ekibinin bir süredir başlatmış olduğu “mission civilisatrice”i (uygarlaştırması) sayesinde olmasa bile, hiç ummadığı merkez sağ oyları alması sayesinde sola, yani merkeze kayacak.

Ehlileşecek.

Aksi halde, “hakkedilmemiş” bu oylar gerisingeri dönebilir. Böylesine büyümüş bir parti de artık bunu göze alamaz. MHP artık o marjinal parti değil. Herşeyin fiyatı var. Büyüklük, boynunda bir çeki taşı gibi sallanacak.

Bu, Türkiye için iyi bişey. Ama MHP için bilemem. Partide bir iç savaş beklenmeli.

* * * * * *

Bu arada, kimi çevrelere bu seçimlerin verdiği şu çok önemli mesajı hatırlatmadan da geçmemeli:

Kimi çevreler dediğim, önce Kürtler:

Yine oldu. Milliyetçilik milliyetçiliği doğurdu. Silahlı mücadeleyi bir kere daha eleştirel aklın süzgecinden geçirmenin zamanıdır.

İkincisi, Avrupalılar:

Hiçbir umut vermeden bu kadar itip kakmak, Türkiye’de tam ters sonuç yarattı. MHP’yi büyüttü. Şimdi oturun da endişelenin bakalım.

 

Önceki Yazı
Sonraki Yazı