Baskın Oran

Kreuzberg’de duvar ilanları

BERLİN- Pazar günleri Almanya’da ticaret hayatı, yani hayat donmuştur. Hiçbir dükkan açılmaz. Gazete bayileri bile öğlen 12’ye kadardır. Etraf ıssızdır. Berlin’deki elim-ayağım arkadaşım Ceyhun’la (Kara) Türkiye mahallesi Kreuzberg’in duvarlarını teftiş etmenin tam zamanıdır.

Kreuzberg’i ilk gezişimde (1986) şaşırarak bakakalmıştım, bu gözlemim her seferinde yinelenmekte: Türkiye’den buraya göçenlerin kurduğu siyasal dernekler, “zaman” denilen kavramı 1980 itibariyle dondurmuş bulunuyor. İşte, bizimkilerin en büyük kitapçısının yanı duvarı:

“Yaşasın Marksizm, Leninizm, Maoizm. Mao Zedung’un Yüzüncü Yılını Kutlayalım!”.

Karşı duvar, kafiye tutturmak açısından daha başarılı:

“Kazanacaksa Devrim / İbrahim Kaypakkaya Ardından Yürüsün Proleterya / Maoist Güzergâhta / Parti Safında / Halk Savaşıyla İktidara!”  Seçip seçip yazmıyorum. Bütün Kreuzberg duvarları bunların benzerleriyle kaplanmış durumda.

Bir tanesi, bir binanın tepesine asılmış devasa bir bez pankart, Aydınlık Yol’un yakalanan lideri için hazırlanmış:

“Başkan Gonzalo’nun Hayatını Korumak için Yeri Göğü Ayağa Kaldırın! TKP / ML Maoist Parti Merkezi”. Hayret bişey; oraya nasıl çıkıp asmışlar bu bezi?  Anlatıldığına göre, bir noktaya ulaşmak için birbirlerinin üzerine çıkıp piramit yapıyorlarmış. Bir diğer ilan, kardeş şehir seçiyor:

“Ayacucho-Kreuzberg Devrimci Kardeş Şehir”. Bu da Maoist Parti Merkezi’nden.

Bozkurtçu aslanlar da sesini duyurmuş: “Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu Berlin’de. 6 Kasım 1993 Saat 19.00, Türk Kongre Salonu”.

Kürt kardeşlerimizin ilanları tabii ki Kreuzberg duvarlarının belkemiğini oluşturmakta:

“Kürdistan Faşizme Mezar Olacak -TDKP-Türkiye Devrimci Komünist Partisi”.

“TC’nin Katliamlarının Destekçisi Basını Okuma! Yalancı Basına Verdiğin Her Kuruş Kürdistan’daki Katliamları, Sokak İnfazlarını Desteklemek Demektir. Boykot Et!”. Altında, şu gazetelerin logoları: Günaydın, Tercüman, Cumhuriyet, Türkiye, Zaman, Milliyet, Hürriyet. Bizim gazete sıyırmış.

“Özel Ordunun Kurulmasına, Kontrgerillanın Yasallaşmasına Hayır! TC’nin Oyununu Bozalım. Yaşasın Halkların Kardeşliği! – Devrimci Yol Taraftarları-Berlin”.

Bu sonuncusunun üzerine, birisi küçük bir ilan yapıştırmış:

“Bana 3 odalı bir ev bulana 100 mark mükâfat”. Bunun ilginç tarafı, ilgili telefon numarasının, koparılıp alınmaya hazır ayrı ayrı parçalar üzerine yazılmış olması. “Üç oda” dediği, burada iki oda bir salon.

Slogan ilanlarının yanı sıra, duyurular da var:
“Seyit Rıza’yı Anma Gecesi, 29 Ocak 1994, Saat 14”. Program şöyle: “Bese, A. Kaya, Ferhat Tunç, Diyar, Gültekin, Yılmaz Çelik, Kosna Botan, Hasan Kuzu ve Haydar Kutluer, Dia, Folklör”. Bu A. Kaya kim, tam belli değil. Anlaşıldığı kadarıyla, Ahmet Kaya. Ama, kendileri çoğunlukla gelmiyorlarmış adları ilan edildiği halde. Artık, geleceğim diyor da mı gelmiyor, yoksa düzenleyiciler mi müşteri kızıştırmak için her ilana ihtiyaten ilave ediyor, bilemeyeceğim. Bilebildiğim, Esas Oğlan’ın en sona saklandığı: “Konuşmacı: Yalçın Küçük”. Düzenleyen kuruluşa gelince, “Berlin Demokrat Esnaflar Birliği”.

Bir de tiyatro duyurusu:

“Harold Pinter – Zimaneçiya (Berg-Sprache)”. “Dağ Dili” oyunu. “Teyatora Botan”da oynuyor. (İstanbul’daki dizgici ve düzeltmen kardeşlerim, aman, “Tiyatro” değil, ha!)

Bu tiyatro ilanını bastıranlar duymuş mudurlar bilmem ama, ben Ceyhun’dan duydum:

Sözcük anlamı olarak Kreuz=Haç, Berg=Dağ demek ya, Berlin Hür Üniversitesi öğrencileri “Dağ Türkleri” deyimine nazire olarak ve Almanların bütün Türkiyelileri nasıl gördüklerini anlatabilmek için (İstanbul’daki dizgici kardeşim, ama diyeyim, bu parantezden sonraki iki kelimeyi aynen gördüğün gibi diz, kurban olayım) KreuzBergDeutchen yani HaçDağAlmanları sözcüğünü üretip bir bildiride kullanmışlar!

Tiyatrodan söz açılmışken, benzer enfeslikte bir espri (ve de müthiş bir öz eleştiri) isterseniz, bir tiyatro ilanı daha size. Erhan Yener’in Barış Sahnesi’nde oynadığı oyunun adı: “Arabesk Pank Niyazi KıroyuzBerg’de”

Önceki Yazı
Sonraki Yazı