Baskın Oran

Batı Trakya’da yeni Yunan rezaleti

1986 yılında Batı Trakya’daki Müslüman-Türk azınlık konusunda bir kitap yayınladım: “Türk-Yunan İlişkilerinde Batı Trakya Sorunu”. Sonra 91’de güncelleştirdim ve genişlettim. O gün bu gün, B.Trakya gelişmelerini yakından izlerim.

Bugün (25 Çarşamba) internetten Elefterotipia gazetesinin İngilizce baskısını okurken, “yeni haber” kısmında yine bir B.Trakya olayı gördüm. Manşetinde “Camide Yunan Bayrağı Gerginliği” yazıyor. Bu seferki iyice rezalet. İnsan, Yunanlıların durup dururken oradaki Türklere yaptıklarını görünce, insanlığından utanıyor. Anlatayım:

Batı Trakya üç ilden oluşur. Selanik’e yakın olan en batıdaki ilde (merkezi İskeçe/Xhanti) ve ortadaki ilde (merkezi Gümülcine/Komotini) Müslüman Türkler çoktur. Ama Türkiye sınırına rastlayan doğudaki il Evros’ta Yunanlılar, Zorunlu Nüfus Mübadelesinin başladığı 1923’ten itibaren Müslüman Türk bırakmamışlardır; baskı yaparak göç ettirmişlerdir.

***

Tatsız olayımız burada geçiyor. Evros ili Dedeağaç/Aleksandrupoli kenti köylerinden Makri’de bir zamanlar Türklerin göç yüzünden terk ettikleri, tarihî bir Hacı Recep Camisi var. Diğer iki ildeki soydaşlar, zaman zaman yaptıkları gibi, buraların harabe olmaması için bayramdan bayrama da olsa gidip namaz kılıyorlar.

Yine toplanıyorlar, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif’in başkanlığında bir heyet oluşturuyorlar, gidiyorlar, yerel makamlardan da önceden izin almışlar, tam namaza duruyorlar, onlar namazdayken civarda oturan Yunanlılar toplanıp bağırmaya başlıyorlar:

“Arka kapıdaki bayrağımız nerede? Neden direğe çekili değil? Kim indirdi bayrağımızı? Türkler bu memleketi parçalamak mı istiyor? Satmak mı istiyor? Müslümanlığı mı getirmek istiyor?”

Sanki Yunan kiliselerinin arka kapısında bir bayrak direği varmış da oraya Yunan bayrağı çekilmesi sanki âdettenmiş, gibi.

Tabii, cemaat aceleyle selam verip namazı bozmak zorunda kalıyor. Çünkü ortalık fena karışmış, insanlar ürküyor, civardan duyan Yunanlı geliyor, duyan geliyor. Kalabalık çığ gibi artıyor. Tükürseler boğarlar.

***

O sırada, Gümülcine’den gelmiş cemaatten biri, soğukkanlılığını yitirmemiş olacak, öne çıkıyor ve sakin ama kararlı bir sesle şunları söylüyor:

“Bayrak yerinden indirilmemiştir. Bayrak caminin ön kapısında göndere çekilmiş vaziyette dalgalanmaktadır”.

Tekrar ortalık karışıyor ve bir de bakılıyor ki, durum aynen söylendiği gibidir. Yunan bayrağı caminin ön kapısındaki direktedir. Ve öğreniliyor ki, arka kapıdaki bayrak en azından 5-6 yıl önce ön kapıya taşınmıştır…

Ortalık biraz sakinleşiyor, ama durumu görüp anlayan sadece en öndeki Yunanlılardır. Arkadaki yüzlerce kişi hâlâ aynı şeyleri bağırmakta, yumruk sallamaktadır. Bağrışmaların yatışmaması üzerine polis ekipleri, toplanmış güruhun gösterdiği tepkiyi engellemek amacıyla, Gümülcine’den gelen cemaatin de isteğiyle, arka kapıdaki direğe de Yunan bayrağı çekiyorlar. Güruhun öfkesi ancak böyle yatışıyor ve sonunda kalabalık caminin önünden ayrılıyor.

Gazete yazmıyor ama, eminim, bu nitelikte bir kalabalık ikinci bayrağın da çekildiğini görünce büyük tezahürat yapmış, elleri kabarana kadar alkışlamıştır da alkışlamıştır…

***

Yunanistan’ın ve Yunanlıların içine düştükleri hazin durumu bir düşününüz. Bendeniz, aile terbiyem nedeniyle şu kadarını söyleyerek geçiştiriyorum ki, kendi hesabıma insanlığımdan utandım. Umarım, aklı başında Yunanlılar da utanmışlardır.

Yazıklar olsun. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun.

DÜZELTME: Bu yazıyı gazeteye gönderdikten sonra birtakım önemli yanlışlar yaptığımı son anda fark ettim. Yazı dizgiye girdiğinden düzeltmek de mümkün olmadı. Ancak sonuna bu notu ekletebiliyorum:

Aşağıda, parantez içindeki yanlış kelimeler yerine doğruları tırnak içinde yazılmıştır:

(Elefterotipia gazetesi) = “Sabah gazetesi”;

(Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif) = “İstanbul Yeşilköy Kilisesi Rahibi Antreas Hagopyan”;

(Evros ili Dedeağaç/Aleksandrupoli köylerinden Makri’deki Hacı Recep Camisi” = “Kapadokya, Kayseri’deki Surp Kirkor Lusavoriç Ermeni Kilisesi”;

(Yunan bayrağı) = “Türk bayrağı”.

Yazıyı, bunları dikkate alarak lütfen tekrar okuyunuz.

Düzeltir, özür dilerim.

Önceki Yazı
Sonraki Yazı