Dalavera Memet abi, bir sürü şeyin arasında, bir de ahtapot avlama usullerini anlattı. Ne de olsa, Bodrum’un efsanevi isimlerinden “Dalavera’nın Ahtapotçu Eşref” bunun abisi.
Efendim, beş ana usul varmış. Tabii, Dalavera bunları bu kadar sistematize ederek anlatamıyor, karman çorman anlatıyor. Ama epey sorgu-sual sonucu anladığım usuller şöyle:
- Usul: Ahtapot kıyıda. Ayağıyla gelmiş. Paçaları sıvıyorsun, fırlat dışarı! Hemen kafayı ters çevir, bitsin.
- Usul: Ahtapot 1-2 kulaç suda. Sütliman havada çıplak gözle görüyorsun, zıpkını basıyorsun. (Günlerce uğraşıp bir resmini bulabildiğim ünlü Paluko, hafif çırpıntılı havada denize biraz zeytinyağlı kum serpermiş, hemen orası bir anlığına sütliman olurmuş, hemen basarmış zıpkını!).
III. Usul: Ahtapot yaklaşık 10-12 kulaç suda. “Üçlü folta”ya bir isparoz takıyorsun, buna “mangarola” deniyor, hayvan gelip dişliyor, çekiyorsun alıyorsun.
- Usul: Ahtapot 30 kulaç kadar aşağıda. Üçgen iğneye bu sefer sigaranın kalaylı kağıdını sarıyorsun. Buna da “salaya” deniyor. Ahtapot o loş ortamda beyaz parlak kağıda geliyor, çekiyorsun alıyorsun.
- Usul: Ahtapot yuvaya girmiş, çıkmıyor. Aynayla görüyorsun, üçgen iğnenin yanına göztaşı (Dalavera “göktaşı” diyor) bağlayıp yuvanın ağzına indiriyorsun, göztaşının dumanı hayvanı dışarı uğratıyor, oltaya usturuplu asılıyorsun, yukarı alıyorsun.
* * *
Şu “meslekî deformasyon” olmaz olsun. Dalavera bunları anlatırken zevkini çıkartacağıma, aklıma hemen benzetmeler hücum ediyor.
- a) “Shish Kebab and baklava shok guzell! Turkish asker shok iyi!” (Usul no.I).
- b) “Siz yapmak birinci tezkere yes, yes; siz söylemek ikinci tezkere no problem no problem; sona siz söylemek ikinci tezkere Meclis no, no. Siz shok fena! Biz shok kizmak!” (Usul no.II).
- c) “Siz var Kore asker gitmek, biz var sizi almak NATO!”. “Siz var vermek Iraq asker, biz vermek shok shok petrol, shok shok iyi IMF program!”; “Siz var America yardim etmek, biz var 8,5 milyar dollars credit!”;. (Usul no.III).
d); “Siz var vermek asker, siz var oturmak masa!”; “Siz var America’s strategic ortak!”. (Usul no.IV).
- e) “Siz var Bagdad vermek 12.000 asker, biz var demek PKK/KADEK no, no, no, yasak!” (Usul no.V).
* * *
Şu sıralarda, tahmin edebileceğiniz gibi, bütün aklım Dalavera’nın anılarının kitaplaştırılmasında. Sürekli olarak, onun anlattıkları üzerine düşünüyorum. Kimi zaman çelişkiler buluyorum, kendisine tekrar tekrar soruyorum. Bazen tutarsızlıklar yakalıyorum, bazen de ilginç ayrıntılar öğreniyorum. Nitekim, bu ahtapot yakalama usullerini anlattığında kendisine sordum:
“Abi, bu salaya var ya, hani üçlü iğneye sigara kağıdı sarıyorsun da gelip ısırıyor, sen de çekip alıyorsun yukarıya? Ahtapot onun parlaklığını balık sanıp mı atlıyor?”
Dalavera şöyle dedi:
“Balık sanmıyo. Salayayı sarkıdıyon ya aşşa, ahtapot bakıyo parlıyo, dedi bu tehlike. Ama dedi ki, gitçem, diyo, yukarı çıkçem, bi daa buraya attırmeycem, diyo. Ondan yakalıyo salayayı!”.
Şaka canıım, şaka. Hiç ahtapot bu kadar aptal olur mu! Dalavera benle dalgasını geçiyor…