Baskın Oran

Meleklerin Şehveti

Pirus, Epir’in muzaffer kralıydı. İÖ 281’de İtalya’ya yürüyüp büyük zafer kazandı. Ama öyle kayıplar verdi ki, “Böyle bir zafer daha kazanırsam mahvoldum” dedi. Kazananı perişan eden zaferlere, Pirus Zaferi denir.

***

Kabul edelim: Şu an için, Derin Devlet’in zaferi muhteşem…

Çünkü 25.11.1979’da Maltepe Askerî Cezaevinden sıkıyönetim varken kaçırdığı Ağca’yı, sırtında 1 idam 2 müebbetle, 5,5 yılda tahliye ettirdi.

Öyle bir tahliye ki, Papa suikastının yatılmış cezasını, İpekçi cinayetinin verilmemiş cezasından düşürterek. Adeta, “Bir suç daha işlemek, erken tahliye sebebidir” dedirterek…

Susurluk’taki siyah Mercedes’in kopyasını cezaevi kapısına dayayıp, tosuncuklara “Seninle gurur duyuyor!” diye bağırtarak…

GATA’nın kapalı olduğu Kurban Bayramında. Muayene tarihine kadar karakolda atılması gereken günde iki imzaya nanik yaparak. İmza vermemenin sonucunu, yani yeniden tutuklanmayı önleyerek…

Bu mükemmel kreşendo’nun muhteşem finale’si olarak, müşahadeye gerek görülmeksizin askerden çürük raporu aldırarak…(Oğlum Hasan, motosiklet kazasından diz sakatlığı için 1 sivil 2 de askerî heyet raporu aldığı halde, askerliğini komando şoför olarak yaptıydı).

Böylece, devlete ve kamuoyuna bangır bangır: “Biz daha ölmedik! Gücümüz her şeye yeter! Kapayın çenenizi, girin evinize!” mesajını vererek…

“Ülkücü” gence de: “Devlet Bahçeli’nin seni pasifleştirmesine izin verme! Yine gel bize! Gücümüz sonsuz! Elimiz her yerde! Hapisten de kaçırırız; tahliye de ettiririz; rapor da aldırırız; cebine para, koynuna manken de koyarız! Bizi bu acemi PKK itirafçı hıyarlarına mecbur bırakma!”

Üstelik, kimi gazetecilere, “Bunlar hep tesadüftür. Komplo teorilerine saplanmayalım” diye yazdıra yazdıra…

***

Diyalektiğin en temel kuralına göre, “Her şey, kendi mahvının tohumunu karnında taşır”.

Doğanın en temel kuralına göre, “Doruktan ötesi, iniştir”

Mükemmel, iyi’nin düşmanıdır.

Rektifiye isteyen motorun, son anda çekişi artar.

Travmatik ölüm anlarında, penis sertleşmesi görülür. Buna İngilizcede “Meleklerin Şehveti”-angel lust denir (www.ogrish.com). Beckett’in “Godot’yu Beklerken”inde Estragon mırıldanır: “Kendimizi asmaya ne dersin?” Vladimir: “Hımm. Bizimki kalkar”. Estragon: “Kalkar mı!” (en.wikipedia.org/wiki/Death_erection)

***

Derin Devlet, Susurluk’tan sonra şimdi de Şemdinli’nin üstünü adım adım örtüyor. Mükemmele doğru yürüyor…

Bilirkişi heyeti araba üzerinde keşif yaptığı sırada uzaktan açtığı ateşle 1 kişiyi öldürüp 5 kişiyi yaralayan uzman çavuş Hakkari’de, bomba sanığı iki astsubay ise Van’da yargılanıyor. Dosyaları birleştirilmiyor (Radikal, 17.01.06). Uzman çavuş tahliye de edildi.

Demek ki, diyoruz, bu olay örgütlü değil. Çete işi değil. Derin Devlet işi değil. Bunlar münferit, adi olaylar. “Yerel olaylar”.

***

Derin Devlet gözükara gidiyor…

Ama böyle bir ortamda bu kadar gözükara gitmeye ihtiyaç duyabilmek için, fazla sıkışmış olması gerektiği akla geliyor…

Çünkü sabırlar mayalanmaya başladı…

Daha dün: “Şemdinli’deki olay Derin Devlet işi olamaz, çünkü fazla acemilik var” diyenler, “Olmaz artık bu kadarı da!” diye sızlanıyor. Arkasından, “Ülkücüler ayağını kesince, itirafçılara kaldılar; acemilik ondan” yorumları geliyor…

“Şimdi deli raporu da aldı. Elini kolunu sallayarak geziyor. Kalkıp da birini ‘Gıcık oldum!’ diye vursa, sonra da raporunu gösterse, kim sorumlu olacak?”lar başlıyor…

Genelkurmay’ın benzer bildirileri şimdiye kadar hep zehirzemberek olur ve en büyük gazetelerde birinci sayfa sürmanşete çıkardı. Bu seferki, arka sayfaların bir köşesinde zar-zor yer buluyor (Hürriyet, 17.01.05, s.18).

Tonu da, “amacını aşmış yorumlar”ın “Soğuk Harp döneminde teşkil edilmiş ve diğer birçok ülkede de benzeri bulunan” bir birimi sorgulamanın, “vatan savunması hazırlıklarında zafiyete sebep” olacağından şikayet edilmesi tonunda seyir ediyor…

En önemlisi, bildiride Özel Harp Dairesi için: “bahsi geçen karanlık olaylarla hiçbir kurumsal ilişkisi olmamıştır” deniyor…

***

Baba Diyalektik harekete geçiyor. Doğa, hükmünü icra ediyor.

Pirus’un ereksiyonu başlıyor…

Önceki Yazı
Sonraki Yazı