Espri seven milletiz. Uygur Türkleri’nin oruç tutmasının Çin tarafından engellendiği haberleri üzerine 2015’te Ülkücü gençlerimiz, Sultanahmet’te G. Koreli turistleri, hatta bir Çin lokantasında çalışan Uygur Türkü aşçıyı pataklamışlardı. D. Bahçeli de, “Bunlar genç çocuklar. Baktı ki ikisi de çekik göz… Fark eder mi efendim?” demişti.
Yine Ülkücüler, Tünel’deki Rus Başkonsolosluğu niyetine bayrağı benzeyen komşu Hollanda Başkonsolosluğu’na yumurta atmış, Ermenistan bayrağı diye bir Kolombiya bayrağı yakmıştı. Pamukoğlu’nun partisi HEPAR’ın Erzurum İl Başkanı Yusuf Özkan ise PKK bayrağı diye bir Kamerun bayrağıyla birlikte ceketini de tutuşturmuştu.
Son bir buçuk ay içinde okuduğumuz esprili haberleri tarih sırasına koyup topluca izleyelim de, kriz ortamında yüzlerimiz gülsün.
* * *
Dış politikadan başlayalım.
T.C. Dışişleri Bakanlığı, rahip Brunson’ın Trump tarafından “rehin” diye nitelendirmesine, “Türkiye bir hukuk devletidir” şeklinde yanıt verdi.
Gazeteci Nedim Şener, papaz Brunson’ın amacının Kürtleri Hıristiyanlaştırmak olduğunu açıkladı.
CB yardımcısı Fuat Oktay, Trump’ın rahip Brunson’la ilgili tehdidine karşı Twitter’dan yazdı: “Türkiye bir hukuk devletidir ve Türk adaleti herkese eşit mesafededir. Ucuz tehditlere karşı da tahammülümüz yoktur. ABD’nin herkes gibi Türk yargısının kararına saygı duyması gerekir”.
Müzisyen Bülent Ortaçgil, “Türkiye’nin diğer Müslüman ülkelere model olacak bir ülke olduğunu düşünüyorum” dedi.
İYİP Sözcüsü ve Genel Sekreteri Aytun Çıray’ın İstanbul’daki Trump Towers’a el konmasını isteyen yazılı açıklaması, bu merkezin Trump’a değil Aydın Doğan’a ait olması nedeniyle sosyal medyada yoğun ilgiye mazhar oldu.
Brunson için Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “ABD Büyükelçiliği’nden konsolosluk erişimi için yardım istedikleri güne kadar böyle bir kişinin tutuklandığını bile bilmiyorduk” dedi.
F-35 krizindeki tartışmalar “radar izi” üzerinde yoğunlaştı. ABD’li yetkililer Rus S-400 sisteminin F-35’leri radarda göreceği sakıncasını dile getirince, Türk tarafı iki sistemi aynı anda çalıştırmayarak sorunu çözebilecekleri biçiminde çok pratik bir yol önerdi.
Antalya’dan oto tamircisi Rasim Küçük’ün Twitter’dan yaptığı ve Türk esnafının özgüvenini iyi yansıtan paylaşım, sosyal medyada çok konuşulanlar arasına girdi: “Sayın Cumhurbaşkanım bana destek verin, size F-35 uçaklarının aynını esnaf arkadaşlarla sanayide yapalım. Yeter ki elimizde örneği olsun“.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “AB standartlarına uyma konusunda arkadaşlarımıza net talimatım var” demesi bir heyecan dalgası yarattıysa da, Soylu’nun bu sözü Balıkesir’de trafik denetimi yaparken söylediği öğrenildi.
* * *
Dış politika faslını, halkımızın Türk bağımsızlığına atfettiği büyük hassasiyetin bikaç örneğiyle tamamlayalım:
Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem (AKP), Trump ambargolarına karşı ABD’nin ürettiği meşrubatları belediye tesislerinde yasakladıklarını söyledi.
Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan (AKP), medya reklam planlamalarında Facebook, Google, İnstagram, Twitter ve Youtube‘a ayrılan bütçeyi tamamen kaldırdığını duyurdu.
Urfa’da işadamı Hasan İzol, 1’er dolarlık 100 banknotu çakmağıyla yaktı. Memleketi Rize’de halka seslenen CB Erdoğan vatandaşın doları yere ataması üzerine ”Sahte mi hakiki mi” diye sordu.
Türk bayrağı önünde tekbir getirerek balyozla İphone kırmaya girişen vatandaşın telefonu o sırada çaldı. Bu arada, CB Erdoğan’ın İphone yerine yerli ve milli olarak kullanılmasını tavsiye ettiği markalardan Vestel’in parçalarının büyük bölümünün, yazılımının da tamamen ABD malı olduğu ortaya çıktı.
Erzurum’da “Dadaş Mucit“ olarak tanınan Ebubekir Taşbaşı, doların hızla yükselmesini protesto için oğlu Abdülsamet’i belden yukarısına TL, belden aşağısına dolar yapıştırarak kent meydanında gezdirdi.
* * *
Hukuk ve adaletten devam edelim.
AKP Milletvekili ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Kürt meselesi konusundaki görüşünü açıkladı: “Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar hep hukuk içerisinde kalarak bu mücadeleyi sergiledi. Ama şu gözüktü ki hukukun dışına çıkılması gerekiyorsa artık oraya da çıkılmalı”.
HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz, yargı mensuplarına yönelik Adli Yıl mesajında, “Unutma; Kıyamet günü Allah’ın gölgesinde öncelikli olarak şu kimseler yer alacaktır…” dedi ve yer alacakları saydı.
Adli Yıl dolayısıyla mesaj yayınlayan CB Erdoğan, “Tüm yargı mensupları, tarafını daima hukukun üstünlüğünden yana seçmek zorundadır. Yargı mensuplarının tamamı, adalet sancağını, her hal ve şart altında dimdik ayakta tutacak cesarete sahip olmalıdır” dedi. Erdoğan sözlerini, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yasama ve yürütme ile birlikte yargının da gelişmesine, güçlenmesine, bağımsızlığına ve tarafsızlığına katkı sağlayacaktır” diyerek bitirdi.
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, adli yıl açılışında, “Bir yabancı devlet vatandaşının tutuklanması ve yargılanmasına ilişkin kararları verecek tek ve mutlak güç, bağımsız ve tarafsız mahkemelerdir” dedi.
* * *
Ekonomiyle bitirelim.
TBMM Başkanlığı, TBMM, İsmail Kahraman’ın son günlerinde ilanı yayımlanan fakat “yüksek maliyet” gerekçesiyle iptal edilen lüks araç kiralama ihalesini, araç sayısını artırarak yeniden açtı.
Yol ve köprü geçişlerinin dolara bağlı bulunduğu Türkiye’de Bakan Berat Albayrak, “AVM’lerdeki dükkanlarda, gayrimenkullerde döviz ile kiralama ve satışın önüne geçmek için gerekli adımları en kısa sürede atacağız” dedi.
“Bu kardeşinize yetkiyi verin; şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz diyerek göreve gelen CB Erdoğan, milletin direniş gücünü yükselten konuşmalar yaptı:
“Onların doları varsa bizim de Allah’ımız var”. “Onların uzaya giden şusu, busu, tankları topları, her şeyi olabilir. Olsun be! Bizim de Allah’ımız var!“. “Dolar molar bizim yollarımızı kesemez“.
CB Erdoğan, dolar 6,4 TL iken ve resmî verilere göre dış borç 453 milyar dolara ulaşmışken, “Bazıları ‘Halimiz ne olacak?’ diyor. Ne varmış halimizde…” diyerek milli moralleri yükseltti.
Döviz krizinin çözümü için vatandaşı dolarlarını bozdurmaya çağıran, ama kendisinin döviz veya altın bozdurduğuna ilişkin bir dekont henüz yayınlamamış olan CB Erdoğan, kurdaki istikrarsızlığın Türkiye’ye yönelik dış mihraklı bir operasyondan kaynaklandığını belirterek, “Ne olacak diyen varsa, bu da geçer ya hû” dedi.
Erdoğan’ın dolar bozdurmak konusundaki tavsiyeleri, Yalova Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Ebubekir Sifil’in, “Elinde dövizi, altını olanların bozdurup TL’ye çevirmesi farz-ı ayndır [her Müslüman’ın bizzat yapması gereken farz]” demesiyle dinsel açıdan da desteklenmiş oldu.
Yrd. Doç. Sifil’i hatırlamış olabilirsiniz. Kendisi, Temmuz 2017’deki Habertürk canlı TV programında deve idrarı içmenin şifalı olduğunu belirten hadisin hadis-i sahih (güvenilir) olduğunu savunmasıyla kamuoyunun gündemine gelmişti. Sifil, programda diğer konuk Prof. Caner Taslaman’ın ikram ettiği bir şişe deve idrarını, “sadece damızlığa çekilen deve idrarının” içilebileceğini söyleyerek geri çevirmişti.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu yurt dışına seslendi: “Türkiye yatırım için en doğru adreslerden biridir”.
Ekonomik sıkıntı ortamında bile olsak “itibardan tasarruf” olmaması gerektiği için, AkSaray’ın 30 Ağustos davetinde özenli bir ikram yapıldı. İçecek olarak Ejder Meyveli Smoothie (Chia tohumu eşliğinde), Efuli (Liçi meyvesi eşliğinde), Aloevera (Starex meyvesi eşliğinde) sunuldu. Yiyecekler arasında da Pataşur içerisinde Çerkez Tavuğu, Zencefilli Somonlu Suşi, Tartalet içerisinde Antakya usulü Humus, Susamlı Levrek Simidi yer aldı.
İtibardan tasarruf’tan bahis açılmışken, Malazgirt zaferinin 947. Yıldönümünde konuşan CB Erdoğan “Sultan Alparslan’ın otağ kurduğu Ahlat’a bir cumhurbaşkanlığı köşkü yaraşır” dedi. Ankara Beştepe’deki 1.150 odalı AkSaray’dan ve 350-400 odalı olması beklenen Marmaris Okluk Koyu‘daki yazlık saraydan sonra bu üçüncünün en az 10.000 dönümlük bir alana kurulacağı Malazgirt belediye başkanı tarafından açıklandı.
* * *
Bu dış politika, hukuk/adalet ve ekonomi konularına tam girmeyen, ama atlamaya da gönlümün razı olmadığı bikaç durumla bitirelim:
Nevşehir’e bağlı Acıgöl Belediyesi tarafından sokak köpeklerinin canlı canlı pres makinasına atılması görüntülerine tepki göstermek için belediye binasına gelen hayvanseverler, “Gusül aptesini bilmeyenler bize hayvanseverlik öğretemez!” diyen bir grup tarafından protesto edildi.
Mazbatasını alırken “Sayın cumhurbaşkanımıza yapılacak olan en ufak hakarette karşılarına benim çıkacağımdan kimsenin şüphesi olmasın” diye baştan uyarmış olan ve Ahmet Şık’ın kürsüdeki konuşmasını saldırarak yarıda kesen eski futbolcu AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan konuştu: “2002’deki dünya kupasında ülkemizin başında Erdoğan olsaydı finali oynardık”.
Türkücü Yavuz Bingöl konuştu: “Tillahına kadar Erdoğancıyım. Dünyadaki bütün solcular hasta”.
Rock şarkıcısı Haluk Levent konuştu: “İnancım gereği ben vegan olamam; Allah’ım bana kurban eti vermiş. İktidarı seven her sanatçıya yalaka diyemezsiniz“.
Malatya Türk Ocakları Şube Başkanı Nadir Günata şehirdeki Atatürk heykelinin yanında yer alan çıplak genç figürü hakkında konuştu: “Bu durum asla Atatürk gençliğine yakışmamaktadır. Bu genç figüre en azından bir şort giydirilmelidir.
Şarkıcı Yıldız Tilbe’nin, “TL basıyorsak dolar da basarız; nedir yani?” esprisiyle bitirmek mümkündü ama, milletçe başka derdimizin olmadığını, birlik ve beraberliğimizin ise çok kavi olduğunu gösterip içimizi ferahlatan “Menemen soğanlı mı olmalı soğansız mı?” tartışmasıyla bitirmenin daha esprili olacağını düşünüyorum. Vedat Milor’un sosyal medyada yaptığı anket tam 51.000 kişi tarafından beğenilmiş, 2.200 yorum almış ve sonuçta % 51’le “soğanlı” diyenler kazanmış…
Bu anket sonuçları bir olasılıkla, milletimizin başkaca derdi kalmadığını gösteriyor. Bir olasılıkla da, tvit atıp içeri atılmamanın yolunun böyle bulunduğunu…