Baskın Oran

Biz o maddenin kıymetini bilemedik!

Hep birlikte nasıl yüklenmiştik kaldırılması için. Allahtan kaldırmamışlar. Şimdi bu sayede kimi beyan, karar ve eylemlerin sahipleri hakkında suç duyurusunda bulunabiliriz. Tabii, haksız rekabete gireceği için, içişleri bakanımızın “Havan mermisi ile yazının farkı yok” veya “Gaz ottur, zararı yoktur” türünden beyanlarını veya başbakanımızın “Bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz?” cinsinden sözlerini klasman dışı tutuyoruz ve son bir aylık medyadan okuyoruz:

Hürriyet‘in haberine göre, D.B., eşi G.B.’nin kendisini başka bir erkekle aldattığı ve onunla yaşadığı iddiasıyla boşanma davası açtı. Aile Mahkemesi talebi yerinde görerek boşanmaya hükmetti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararı bozdu. Gerekçe olarak, aldatma olayının süreklilik arz etmemesini ve bir defalık bir davranış olmasını gösterdi. (T24, 26.07.2012)

Vatan gazetesinin haberine göre, Ankara Cumhuriyet Savcılığı 16 kişi hakkında “yasa dışı sloganlar atarak örgüt propagandası yapmak”tan 80 yıla varan hapis cezaları istedi. İddianamedeki deliller şöyle: Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Erdal Eren ve İbrahim Kaypakkaya’nın resimlerini taşımak ve bu kişiler için “yaşıyor” diye bağırmak; orak-çekiç figürlü kolye bulundurmak; “Füze kalkanı değil, demokratik lise istiyoruz” ibareli afişler bulundurmak; Grup Yorum konserine katılmak, konser için ücretsiz davetiye dağıtmak ve CD tanıtımı yapmak. (T24, 29.07.2012)

Suç aleti çakmaklar

Bianet’in haberine göre, “Tedaviyle dahi çalışma olanağı vermeyen yüzde 80 oranında psikotik bozukluk” teşhisi konan Arif Pelit’in evine yapılan baskında 19 çakmak ele geçirildi. Pelit, mahkemede kendini şöyle savundu: “Günde iki paket sigara içiyorum. Bazıları, çalıştığım kahvede unutulan çakmaklar.” Polis, “Çakmaklar suç unsuru oluşturmaz” raporu verdi, savcı da “Ortada işlenmiş bir suç yok” diyerek beraat istedi. İzmir Özel Yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi Pelit’i yedi yıl altı ay hapis cezasına çarptırdı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi mahkeme kararını oybirliğiyle onadı: “Evinde yapılan aramada ele geçirilen ve hayatın olağan akışına uygun düşmeyecek çoklukta çakmak ve maytapların örgütsel amaçla kullanılabilecek nitelikte olmaları gerekçesiyle DHKP-C’ye üyelikten 7,5 yıl hapisle cezalandırılmasına.” Pelit, “suç işlemediği ve suça kastı olduğuna dair somut delil bulunamadığı” gerekçesiyle “örgüt propagandası” suçlamasından beraat etti. (Radikal, 07.08.2012)

Marmara Üniversitesi’nde yapılan bir ankette yer alan “Üniversite öğrencilerinin flört etmelerinde bir sakınca yoktur” ifadesine 57 rektörün %22,8’i “katılmıyorum” ve “kesinlikle katılmıyorum”, %24,6’sı da “ne katılıyorum, ne katılmıyorum” diye cevap verdi. (Hürriyet, 07.08.2012)

Akşam’da çıkan Seda Kılıç imzalı habere göre, Down sendromlu 18 yaşındaki Ö.Ö. hamile kaldı. Adli Tıp raporu “Bebek babasından” dedi. Mahkeme babaya tecavüzden 15 yıl ceza verdi. Yargıtay 14. Ceza Dairesi ise “bekâretin bozulmadığı” yönündeki rapor nedeniyle “basit cinsel istismar var” gerekçesiyle kararı bozdu, indirim istedi. (T24, 11.08.2012)

Beyaz Türk Cep Herkülü

Londra Olimpiyatları’nda başka ülke sporcularının Türkiye adına yarışmasına, ‘Cep Herkülü’ Naim Süleymanoğlu tepki gösterdi: “Adı ne olursa olsun zenci birisi Türkiye adına yarıştığı zaman üzülüyorum. Hazır sporcu getirip de bizim adımıza yarışması bana uygun değil. Gençlerimize yatırım yapmamız lazım” dedi. (Nebahat Koç, Vatan 12.08.2012) (bilgi notu: 9 yaşında haltere başlayan N. Süleymanoğlu, Bulgaristan milli takımında uzun yıllar olimpiyat ve dünya şampiyonu olarak tam 63 rekor kırdı. 1986 Melbourne Dünya Halter Şampiyonası sırasında, MİT’in düzenlediği söylenen bir operasyonla T.C. Büyükelçiliği’ne sığındı. Türkiye’ye ilticasında ve getirilmesinde bizzat Turgut Özal devreye girdi. Ama Bulgaristan Olimpiyat Komitesi “Yıllar yılı biz yetiştirdik” diye itiraz edince, Türkiye adına yarışamadı. Bunun üzerine Bulgaristan’a 1 milyon dolar ödendi ve sulh olundu idi).

Süryaniler İstanbul’da çocuklarına Süryanice öğretebilecekleri bir anaokulu açmak için Milli Eğitim’e başvurdu. Talep, “Siz azınlık değil, asli unsursunuz. Azınlık olmadığınız için de yabancı dilde eğitim yapamazsınız” gerekçesiyle reddedildi. Vatan, 16.08.2012)

İstanbul Valisi H. A. Mutlu: “O âna kadar terfisinde herhangi bir yasal engel olmamışsa, yeni terfisini gerçekleştirmemizde bu etkili olur. Nitekim Sedat Selim Ay’ın ataması da böyle olmuştur. Kendisinin daha önceki hizmetlerine bakarak bu görevi başarıyla yürüteceğini düşünüyoruz” dedi. (Taraf, 17.08.2012)

AA’nın haberine göre 18 yaşından küçük bir kıza cinsel saldırıda bulunan iki sanık, kızın direnmesi üzerine kaçtı. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi, “çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs” suçundan mahkûmiyet kararı verdi. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, “… vücuduna organ veya sair cisim sokmayı engelleyen mağdurenin aşılabilir mukavemeti dışında harici bir engel bulunmadığından, sanıkların suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçtiğinin kabul edilmesi gerekir” diyerek kararı bozdu. (Radikal, 17.08.22011)

“İbrahim Kaypakkaya’yı anmak suç değil” eylemi nedeniyle beş kişi hakkında iki ayrı dava açıldı. Malatya Özel Yetkili 3. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklara örgüt üyeliği ve propagandasından 59 yıl hapis verirken, Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi AİHM kararlarından yola çıkıp beraate hükmetti. (Radikal, 20.08.2012)

TCK Madde 301!

Dönelim başladığımız yere. Benim önerim, bu beyan, karar ve eylemlere imza atanlara, kıymetini bilemediğimiz o güzelim TCK 301’den dava açılmasıdır: “Türk Milleti’ni alenen aşağılamak”tan, altı aydan 3 yıla kadar hapis talebiyle…

Önceki Yazı
Sonraki Yazı