Baskın Oran

Amerikalilar ve Türkler: mazosizm dizboyu…

Bush ve “Neo-Con”lari (daha dogrusu, Neo-Con’lar ve Bush’lari) simdiye kadar inanilmaz derecede basarisiz olmuslardi. Ne dedilerse tersi çikmisti:

Kitle imha silahlar var dediler, bulunamadi. Güneyden giriyoruz, Saddam’in ezdigi Siiler bize yardim edecek dediler, Siiler kök söktürdü. Bagdat’ta sokak savasi zor olacak dediler, kimse direnmedi. Koalisyonla gidiyoruz dediler, Ingiltere hariç hepsi yasak savar bikaç kisi yolladi. Demokrasi getiriyoruz dediler, kaos patladi. Kürt devletine karsiyiz dediler, Kürdistan kuruluyor. Yönetime kimseyi ortak etmeyiz dediler, simdi NATO ve BM’ye yalvaryakarlar. 30 Haziran’da yönetimi devredecegiz dediler, simdi biraz zor ederler. 11 Eylül için uyarilmadik dediler, uyarildiklarinin belgesini iki gün önce yayinlamak zorunda kaldilar.

O kadar ki, “con” kelimesinin Fransizcadaki anlamini tam manasiyla hakkeder duruma geldiler… (Kusura bakmayiniz, daha fazla yazamam, sokak Fransizcasi bilen birini bulup sorunuz).

Simdi bu neo-con’lar ilk defa bir is becermis bulunuyorlar: Irak’ta birlesmez denilen Sünniler ile Siileri birlestirmeyi basardilar…

* * *

Bu olaydan çok ders çikar. Öyle ki, külliyat ve hatta ansiklopedi olur. Burada yalnizca üç tanesine deginecegim, çünkü bizde Irak’a asker göndermeyi pek arzu etmis muhteremlerin akli ancak o kadarini tutmaya yeter:

1) ABD Vietnam’da perisan olunca söyle denmisti: Orasi ormanliktir, o cangilda medeni ülke insani savasamamistir, üstelik komünistler civar ülkelerden yardim etmektedir.

Irak’ta agaç bile yoktu. Hiçbir yerden de yardim gelmedi. Sonuç, doludizgin Vietnam’a. Demek ki yeryüzü sekilleri degil, üstünde yasayan insan yapiyor bu isi. Vatani isgal edilen bir baska saldiriyor. Küresellesme döneminde emperyalizm yapan (isgal eden) ise apisip kaliyor.

2) Irak’a kilif dikmek için ABD “Demokrasi götürüyoruz” demisti ve bizim asker göndermeciler hemen koro halinde tekrarlamislardi: “Demokrasi getiriyorlar!”. Bunun daha önceki çesitlemelerinin 1490’larda “Putperestlere Tanrinin Dinini Götürüyoruz” ve 1890’larda da “Yamyamlara Medeniyet Götürüyoruz” oldugunu bile bile (çünkü bu muhteremlerin çogu “iyi mektep” çocuguydu).

Simdi ögrenecekler: Demokrasi ithal edilebilir (çünkü azgelismis ülkelerde iç dinamik onu üretmekte epey tembeldir), ama ihraç edilemez. Ihraç ediyorum diyen, biseylere kilif dikiyordur, ancak kaos ihraç eder.

Bunun bir devamini da ögrenecekler, ama ona birazcik daha zaman var:

11 Eylül’den sonra FBI, ABD’de kitapçilardan ve kütüphanecilerden kimin hangi kitabi satin veya ödünç aldigini ögrenme yetkisine sahip (Yurtseverlik Yasasi, sec.501/a), o kisinin kendisi hakkinda yapilan bu islemi ögrenmesi yasak (501/d) ve bu bilgileri verene karsi tazminat davasi vb. açmak mümkün degil (501/e).

Göreceksiniz, Irak’ta varilan sonuç, bizde 12 Eylül generallerinin bile düsünmedigi bu rezaletlere son verdirecek. Irak, aynen Vietnam gibi, ABD’ye demokrasi götürecek…

3) Hani, enfes bir fikra vardir ama onu da yazamam, bugün bütün terbiyem üstümde, “Allah korusun ya gözüne gireydi…” diye. Allah korusun, ya bu muhteremlerin dedigi olsaydi da Türkiye Irak’a ABD’nin pesine takilip asker yollasaydi?

Allah korusun, ya Atatürk Musul’u Lozan’in 2/3 maddesiyle vermeseydi de orada simdi bagimsiz olmak üzere bulunan Kürtler bunu Türkiye topragi üzerinde yapiyor olsalardi?

* * *

Burada bitiriyordum, Feyhan arkamdan seslendi: “Serdar Denktas televizyonda. Partisinde yapilan anketin referanduma hayir dedigini açikliyor!”

Rumlarin hayir diyecegi açiklanmisken!

Yazinin basligina gittim. “…ve Türkler” kelimelerini ekledim…

Önceki Yazı
Sonraki Yazı