Promosyon delikleri tıkanan gazetelerimiz, satış artırmak için durmadan yeni buluşlar yapıyorlar. Bunlardan biri de, çarşaf gibi tam sayfa çapraz bulmaca yayımlamak.
Oldum olasıya, bu büyük gazetelerin bir bildiği vardır, diye inanmışımdır. Aslında benim işim değil ama, bizim dergi yönetiminin kaç kere kulağını büktüm zamanında. Çelik tencere verme önerime güldüler. “Hiç olmazsa dantel yatak örtüsü verelim” dedim,
“Halkımız altına serecek şilte bulamıyor; böyle burjuva işleri bizim dergimize göre değildir!” dediler. Bu seferki bir kültür hizmeti olduğundan, genel yayın müdürüm Hasan Yalçın’a göğsümü gere gere gittim. Ama o da aynı kafada:
“Biz bu memlekette bilmece yayımlayan değil, bilmece çözen gazeteyiz. Sen ne kendini üzüyorsun, yaz yazını, bırak gerisini başkaları düşünsün. Senin köşene karışan-görüşen varsa, ondan haber ver” dedi.
Kendileri bilir. Ben doğru bildiğim şeyden şaşmam. Bulmaca yayınlamak bu derginin satışını artıracak. Onlar yapmazsa, bir tür “kurtarılmış bölge” olan kendi köşemde yapacağım. Milleti bir yandan eğitir, bir yandan eğlendiririm, böylece Aydınlık’ın tirajı artar. (Benim de dergide prestijim).
Şu sıralarda Refah, YÖK’ü fethetmeye hazırlanıyor. Bu yüzden, ne kadar YÖK aleyhtarı yada YÖKzede varsa, mecburen YÖK’ü savunmaya başladılar. Bu acayibât karşısında, bu haftanın bulmacasını üniversitelerimizle ilgili olarak hazırladım.
Bulmacamız iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde bilgi veriyorum, ikinci bölümde ise 2 demeç ve 2 politikacı adı yayımlıyorum, size düşen bunları eşleştirmek. Yani, çok kolay. Kafadan atsanız bile yüzde elli şansınız var.
Bölüm I:
“Öğrenci gelir, ev tutar, alışveriş canlanır” gerekçesiyle bugün neredeyse her ilçe tarafından arzulanan üniversitelerin yenilerinin açılması için TBMM Başkanlığına 34 yeni yasa önerisi verildi. Bunların da kabul edilmesi halinde, üniversitelerimizin sayısının 95’e ulaşacak olduğu bildiriliyor. Bu iller arasında Adıyaman, Ağrı, Aksaray, Amasya, Artvin, Bingöl, Kastamonu, Nevşehir, Sinop, Karaman, Batman, Ordu, Rize, Kırşehir, Çorum, Giresun, Gümüşhane ve Tunceli de bulunmakta.
Taşrada “Bir rektör, bir bina, bir tabela” ilkesiyle kurulan ve “gecekondu üniversite” diye ünlenen bu kuruluşların neredeyse tümünde dinci eğilimli öğretim üyelerinin egemen olduğu bilinmekte. Refah Partisinin YÖK’ü kendi egemenliği altına alma çabasına giriştiği şu günlerde, olay bir de bu açıdan önem taşıyor.
Bölüm 2:
Demeç A: “Yasa teklifleri siyasi nedenlerle veriliyor. Plansız programsız üniversite açma yarışı böyle devam edemez. Aksi takdirde üniversiteler sıradan okullar haline gelecek. Zaten şimdiye kadar kurulan 61 üniversitenin çoğunda kaliteli bir eğitim imkânı sağlanamıyor”.
Demeç B: “1981 yılında sadece 17 üniversite vardı. Bugün bu sayı 61’e yükseldi. Dünyanın hiçbir yerinde üniversiteler kurulduğu anda mükemmel değildir. zamanla gelişirler”.
1) Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Mehmet Sağlam (TBMM’de durmadan yeni üniversite açılmasına karşı çıkmış eski YÖK başkanı)
2) Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Tayyar Altıkulaç (Diyanet İşleri eski başkanlarından)
Doğru yanıtlar: Demeç A: Tayyar Altıkulaç
Demeç B: Mehmet Sağlam
———————————
Yazı işlerine not: Lütfen doğru yanıtları başaşağı (ters) basınız.