Baskın Oran

“Eğer bunun adı ülke yönetmekse…”

 

“… benim adım da Napolyon” gibilerden tamamlayabilirsiniz. Çünkü Osmanlı dahil, bu topraklar şimdiye kadar hiç bu kadar başıboş kalıp yalpalamadı.

Dışarıda: Komşumuzun iç savaşına ordu sokarak müdahale ediyor, hükümeti düşürmeye çalışıyoruz. Hiç yaşanmadı böyle bir şey.

İçeride: OHAL ilan edilmiş, ama 12 Eylül öncesi dahil şimdiye kadar hiç görülmemiş bir asayişsizlik ortalığı kavuruyor, yüzlerce insan patlamalarda ölüyor. Bakanlarımız çözümü açıklıyor: “İnşallah sizler de şehit olun”. Hiç duyulmamış şey.

Binlerce insan aylardır “içerde”; kendilerini suçlayacak kanıt aransın da bulunsun diye bekliyor. Üniversitelerde hoca bırakılmadı; onlar da “dışarda”.

Modacı Barbaros Şansal havalimanının apronuna girenler tarafından linç ediliyor. Şansal “içerde”, linççiler dışarda.

Canını yurt dışına atabilenlere anons yapılacak, gelmeyenlerin mal ve paralarına el konacak. Kayyımla el konan şirketlerin malları haraç mezat üçüncü kişilere satılıyor. OHAL’de alınan kararlar sadece OHAL süresince geçerli olduğu için, feriştahı gelse bu işin içinden çıkamaz. Çıkamaz da, bunları yapanlar yarın-öbürgün içerden nasıl çıkar, o şimdiden bilinemiyor.

Daha yazayım mı?

***

Şu iki olay yan yana gelince, yapın yorumunuzu:

Bir: Rusya büyükelçisi resim sergisinde öldürülüyor, öldüren sipsivri tek bir kişi, elinde sadece bir beylik tabanca, salonun bir köşesine sıkışıp kalmış vaziyette, eline-koluna ateş edip sağ yakalayacağına direkt öldürüyorsun ve her şey aniden karanlığa gömülüyor…

İki: Ülkenin en orta yerindeki en büyük gece kulübü yılbaşı gecesi mezbahaya çevriliyor, çeviren elini kolunu sallayarak gidiyor. Gidiş o gidiş.

***

Ama bütün bunlar büyük politika; sadece yöneticilerimizin aklı erer. Daha basit şeylerden bahsedelim:

2017’ye girmeye beş kala, aynı paraya metreküp azaltımı yoluyla doğalgaza gizli zam yapılıyor. Ondan sonra da 2017’de zam olmayacak diye ilan ediliyor. Olay, AKP’lilerin sahte oy kullandığı TBMM’ye de yansıtılıyor.

İnternet çalışmıyor. En iyi ihtimalle sürünüyor.

Telefonlar çalışmıyor. Saatlerce bağlanmıyor. Bağlansa duyulmuyor.

Kaloriferler çalışmıyor çünkü elektrik kesik.

Laptop yoksa bilgisayar da çalışmıyor. Varsa, pil kadar çalışıyor.

Referandum veya erken seçim kapıda olduğu için konut sahiplerini kızdırmamak uğruna organize sanayi bölgelerinin elektriği kesilip konutlara veriliyor, ama boşuna. Oralar da günlerce karanlık.

Ecevit döneminde olsaydı bunlar, ülke pat diye ortasından patlardı. O dönemden farkımız ne derseniz: 1970’lere göre bütün dünyada ekonomi çok geliştiği için Sana yağı vs. sıkıntısı yok, karşılığında troller var. Şikayet edeni ürkütüyorlar:

***

Şehmus Seven, işyerinde üretim/ticaret yapamayan binlerce esnaftan biri. Bir tvit atıyor:

Sayın Bakanım, İkitelli Organize Sanayi Bölgesine 5 gündür elektrik verilmiyor. Zararımız çok büyük. Yardımcı olur musunuz

Ânında ağzını payını veriyor troller (imlaları düzelterek veriyorum)

“Allah belasını versin bu CHP ve FETÖ’nün kardeşim. Hepimiz fedakarlık yapıcaz! 10-15 gün daha!!!”

Şehmus: “5 gün daha gelmezse esnafın yarısı batar”.

“O zaman sen de FETÖ’cü veya DHKPCHPKK’li falansın”.

“Tam vatan haini. AKP elektrik vermiyor ayağıyla hükümeti küçük düşürüyor aklınca”.

Şehmus: “Ben İkitelli’de esnafım hakkımı arıyorum her hakkını arayan vatan haini mi?”

“Boşuna uğraşıyorsun diyorum. Reisin ve Türkiye’nin önünden çekil!! Engelleyemeyeceksiniz…”

Şehmus: “İkitelli’de esnafım diyorum, 5 gündür elektrik yok diyorum, iş yapamıyorum diyorum”.

***

Başka troller de devreye giriyor: Terörist, İsrail ajanı, ABD uşağı, Marksist-Leninist… Biri de şöyle yazıyor: “Şeyhmuz üst aklın adamısın herhalde. Üst akıl oyunları bunlar”.

Şehmus canından bezmiş: “Kimi İsrail ajanı, kimi Marksist-Leninist olduğumu söyledi! Oysa Marksist-Leninist nedir onu da bilmiyorum. Biri bu Esad’ın ajanı diyor, biri İsrail ajanı mısın diyor. Ben, elektrik yok diyorum adam diyor ki sen vatanı mı böleceksin? Anlamıyorum ki! Sadece elektrik istedim ben. Milliyetçi bir insanım. Yedi tane sigortalı çalışanım var. Vergimi, sigortamı günü gününe ödeyen biriyim”.

***

Şehmus’a koyan belli, bana koyan da şu:

Yöneticilerimiz bir de alay ediyorlar. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve cumhurbaşkanımızın damadı Berat Albayrak olayı iki şeye bağladı:

1) Üç farklı bölgede yer altı kabloları kesilmiştir.

2) ABD kaynaklı siber saldırı yapıldı. 

Şehmus pes etmese, ben ediyorum.

Önceki Yazı
Sonraki Yazı