CHP’nin kendine derhal getirilmezse ülkeye büyük zarar vereceğini bilerek 31 Mart’ta il ve ilçede CHP adaylarını destekleyeceğim. Çünkü Tek Adam Rejimi’nin tasfiyesi için elim mecbur. Belediye Meclis üyeleri için de, DEM Parti adaylarına oy vereceğim.
Süresi ve sonuçları itibarıyla, askerî darbelerden bile berbat bir olaya dönüşecek biçimde başımıza gelip çöreklenen bir Tek Adam Rejimi var.
Bu berbat rejime rakip sayılan tek bir parti bulunuyor: CHP.
Bu durumda, seçimlere günler kala bu CHP hakkında bir tenkit yazmak doğru mudur?
Evet efendim, son derece doğrudur. Çünkü böyle önemli bir seçime giderken bile kimi önemli adaylarının ırkçı demeçlerini engelleyemeyen bu CHP kendine derhal getirilmezse, bu ülkeye büyük zarar verecektir.
***
Rahmetli teyzem Cemile ben küçükken azınca, “Evladım, ko [dur] dedikçe ziyana gidiyon!” derdi. Ben o tarihlerde 4-5 yaşında filandım, CHP 100 yılı devirdi, 100 yıllık Kürt fobisinden kurtulamıyor. Tersine, kötüleşiyor.
Çünkü CHP, daha Mart 2014’te kendini eleştiren iki gazeteyi “çalışma ruhsatına eksiklik” nedeniyle kapattırmış olan CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın faşizan siyasetini engellemedi.
Bu şahıs, sığınmacılar için Mayıs 2022’de belediye bilbordlarına “Artık istenmiyorsunuz. Dönün ülkenize” diye yazdırdı
Ardından, “Ben istemiyorum Bolu’ya yerleşsinler, burada defnedilsinler istemiyorum. Irkçı derler ama yaptım bunu” diyerek, Ağustos 2022’de sığınmacılara mezar yeri satın almayı yasakladı
Ardından, Ekim 2023’te Genel Başkan Özgür Özel’in ağzından “Tanju benim arkadaşım, kardeşim. Bana kalsa ben Tanju’yu evimde yatırırım” diye desteklenince, Kılıçdaroğlu döneminde ihraç edilen bu şahıs Kasım 2023’te partiye geri alındı.
Ardından bu şahıs, yine belediye bilbordlarında Suudi Arabistan’a “çöl faresi bedeviler” diyen yazılar yayınlayınca Savcılık bunları kaldırttı ve Ocak 2024’te soruşturma açtırdı
Ardından, bu şahıs daha da cesaret bularak dozunu artırdı: Ocak 2024’te İnci Taneleri’ndeki Dilber kişiliğini cinsiyetçi bir göndermeyle aşağıladı: “Babamdan kalan tarlayı sattım, sana Bolu’dan ev aldım. Türkiye’nin en güzel şehri Bolu’ya bekliyoruz”.
Hatta, bu yüzden AKP adayından şu sözü de işitebildi: “Kadınlarımız, kızlarımız Bolu’da başımızın tacıdır. Meze değil”.
***
Sonuçta, şimdi bu ırkçı zihniyet kendini klonladı: CHP’nin dört dönemdir milletvekili ve Afyonkarahisar belediye başkanı adayı olan, “Seçildiğimde belediyenin kapıları DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak” diyen Burcu Köksal’a.
Ve bu kadın, fikirdaşı Tanju Özcan’dan derhal destek gördü: “Ben DEM Partililerle aynı kaldırımda bile yürümem”
Üstelik bu Burcu Köksal, Genel Başkan Özgür Özel’i acınası bir tevil yoluna sapmaya götürdü: “Burcu başkandan selam getirdim. Bu sırada Afyon’da konuşurken belediyenin kapılarını ardına kadar açacağız diye söylerken orada küçük bir sürçülisan oldu. ‘Aman başkanım sen düzelt’ dedi”
Fakat bu “sen düzelt”in söylenmediği ortaya çıktı. Çünkü Burcu Köksal, “Söylemim nettir” diyerek bu sözlerinin bi de videosunu yayınladı. Ve de bunu, partinin fiilî genel başkanı gibi duran Ekrem İmamoğlu’nun Ö. Özel’in lafını telafi etmeye çalışan “Ya kendine başka iş bulacak ya da başka parti bulacak“ biçimindeki sert uyarısıyla alay edercesine yaptı.
***
Özetle, bu CHP ko dedikçe ziyana gidiyor ve Tek Adam Rejimi önündeki tek iktidar alternatifi olma durumunu tam da seçimlerin arifesinde bizzat mahvediyor.
Bu gidişi derhal şimdi durduramazsak yarın daha da ziyana gidecektir ve izlediği korkunç ekonomik vs. politika sonucu aslında bir sıkımlık canı kalmış bu Tek Adam Rejimi’nin ömrünü uzattıkça uzatacaktır.
“Bir sıkımlık canı kalmışlık” durumunu, CB Erdoğan’ın daha önce 2009, 2012 ve 2022’de yandaşlarını tetiklemek için tekrarladığı “Bu seçim son seçimim” acındırmasına bir kere daha müracaat etmesinden anlıyoruz.
Bolu belediye başkanı olan erkek şahıs ile Afyonkarahisar belediye başkan adayı olan kadın şahıs, söylediklerine ve yaptıklarına parti tarafından derhal pişman edilmezse, Türkiye bu CHP’yi sonunda fena pişman edecektir.
***
Bu CHP’ye niye bu denli sinirlendiğimi söyleyerek bitireyim isterseniz:
31 Mart’taki seçimlerde, demokratım diyen seçmenlerce izlenmesi gereken tek ama tek bir hedef var:
Tek Adam Rejimi’nin artık tasfiyesi için oy kullanmak.
Bu seçimlerde başkaca bir hedef olamaz.
Bu gerçeğin farkında bir seçmen olarak, bu seçimlerdeki oyumu da açıklayayım:
Bulunduğum ilde büyükşehir (Ankara) ve ilçe (Çankaya) başkanlığı için CHP’nin adaylarına oy vereceğim. Başka bir ilde olsaydım aynı şeyi yapardım.
Çünkü Tek Adam Rejimi’nin tasfiyesi için elim mecbur.
Maalesef, Tek Adam Rejimi’nin başımızdan artık çekip gitmesine katkı için bunu yapmaya mecburum.
Bu el mecburiyeti benim için çok ağır bir yük. Fazla ağır bir yük.
Belediye meclisi üyeleri seçiminde ise, Türkiye’nin bütünlüğü açısından en yaşamsal parti olarak gördüğüm DEM Parti adaylarına oy vereceğim.