Özel Yetkili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulmak üzere, Sayın Avukat Metin İriz’e,
Tarafıma yapmış olduğunuz 28 Ekim 2010 tarihli müracaat üzerine ve sunmuş olduğunuz dosya içeriği çerçevesinde yapılan inceleme sonucu işbu bilimsel mütalaa hazırlanmıştır: Bilimsel Mütalaa
“V) Sonuç
Tarafıma tevdi edilen dosya içeriği özenle incelenmiş, yukarıda açıklanan gerekçelerle şu sonuçlara varılmıştır:
A) Söz konusu davada sanıkların en iyi bildikleri dilde konuşmaları ve savunma yapmaları; yasalardan da üstün olan, Türkiye’nin kurucu antlaşması Lozan Barış Antlaşması md. 39/5’in açık hükmü gereğidir. Oysa olayımıza bakan mahkeme
tarafından bir ara kararla engellenmiştir.
B) “Başka dilde savunmak yapmakta ısrar ederse susma hakkını kullanmış sayılacaktır” hükmü bir süredir mahkemelerimizde ara karar veya mahkeme kararı biçiminde görülmektedir. Hatta bazı mahkemeler, aynı suçtan yargılanan iki sanıktan birine Türkçe savunma yaptığı için “duruşmadaki iyi hali” indirimi uygularken, ikincisine sırf Kürtçe
savunma yaptığı için aynı indirimi uygulamaktan kaçınmaktadırlar (Cem Emir, Radikal, 22 Eylül 2010).
Lozan 39/5’in açık hükmü karşısında, bu gibi hukuk dışı durumlar Türk adaletini yıpratmaktadır.
C) Mahkemelerimizin bu tutumları yalnızca Lozan 39/5’i ihlalle kalmamakta, ayrıca şu hukuk dışı durumlara yol açmaktadır:
1) Anayasa’nın “Hak Arama Hürriyeti” başlıklı 36. maddesi nedeniyle Savunma Hakkını Engelleme gibi bir hukuk ihlalinde bulunmaktadır,
2) TCK’nın 257. maddesinde düzenlenen Görevi Kötüye Kullanma gibi bir hukuk ihlalinde bulunmaktadır,
3) 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun Disiplin Hükümleri bölümünde yer alan “Yer Değiştirme Cezası” başlıklı md. 68/b’de düzenlenen “Yaptıkları işler veya davranışlarıyla görevini doğru ve tarafsız yapamayacağı kanısını uyandırmak…”
biçimindeki disiplin maddesini ihlal etmektedir.
Bilgilerinize saygılarımla sunarım.
Prof. Dr. Baskın Oran
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi
Uluslararası İlişkiler Bölümü E. Öğretim Üyesi”