TAM umutlanıyoruz, şu YÖK işi artık halledilir, başına Erdoğan Teziç gibi bir hukukçu, bir demokrat geldi diyoruz, Prof. Dr. Baskın Oran bütün umutlarımızı kırıyor.
Sayın Oran, Erdoğan Teziç’e mi karşı?
Hayır, asla, “YÖK’e yeni başkan geldi; artık üniversiteler eskisiyle karşılaştırma kabul etmeyecek kadar düzgün olacak” diyor.
Diyor ama arkasından da ekliyor:
“Ama üniversiteler katiyen düzelmeyecek!”
Yani üniversiteler umutsuz vak’a!
Peki, neden?
***
BASKIN Oran’a göre, nedeni çok basit:
“Pokerde beş benzemez diye bir el vardır, hiçbir işe yaramaz ve ancak pas der, oyuna girmez… Türkiye üniversiteleri de öyle… Öylesine bir araya gelmez nitelikteki birimlerden oluşuyor ki, bunlara tek bir YÖK Yasası olamaz. Yükseköğretimi düzeltmek için çok radikal bir yaklaşım lazım.”
Baskın Oran’a göre olayın temelinde “12 Eylül yönetimi” ve onlara danışmanlık yapan Doğramacı’nın düşüncesi yatıyor; Baskın Oran, bunu “Her mezraya bir üniversite” diye niteliyor.
Çünkü askerler anarşinin kaynağını üniversite olarak ilan ettiler, büyük kentlerde kendilerine benzetemedikleri üniversiteleri, Allah’ın unuttuğu Anadolu kasabalarında, istedikleri biçime sokabileceklerini hesapladılar.
Baskın Oran 1981’in Kasım ayında bu görüşünü yazılı olarak açıkladı:
“Üniversite ancak büyük kentte olur. Küçük yerlerde üniversite açılırsa buralar uygarlaşmaz, üniversite köylüleşir, buralar üniversiteyi teslim alır. Okuldan çıkınca kızlı oğlanlı bira içmeye gidemeyeceğin yerde üniversite kurulmaz.”
***
PEKİ, sonra ne oldu?
Baskın Oran “Benim beklediğimden ilerisi gerçekleşti” diyor:
“O kadar ki Ankara’ya yarım saat mesafede olanında bile değil, İslamcı olmayanın, İslamın belli bir tarikatından olmayanını asistan almamaya bağladılar.”
Peki, daha sonra?
Baskın Oran bunu da bir örnekle açıklıyor:
“O zaman, Kemalistlerin paçaları tutuştu ve Ankara’dan asker rektör gönderdiler, askerin yaptığını asker temizlesin, diye. Olmayınca da, buralar bir tür vesayet altına alınmaya çalışıldı. Örneğin kendi asistanlarına lisansüstü yaptırmaları yasaklandı, onları, büyük kent üniversitelerine göndermek zorunda bırakıldılar. Asistanlık ve lisansüstü sınavında merkezi sistem devreye sokuldu.”
***
BU üniversitelerle, normal üniversiteleri aynı yasada YÖK Yasası’nda topladığın zaman ne oluyor?
“Sosyal bilimlerin en temel yasası harekete geçiyor, asgari müşterekte buluşma, yani mümkün olan en düşük kalitede buluşma…”
***
BASKIN Oran’ın teşhisi bu, katılırsınız, katılmazsınız, o sizin bileceğiniz iş, lakin bu teşhisten sonra “tedavi”yi sormaz mısınız?
“Baskın Hoca”da tedavi de var:
“İlk yapılacak iş, bunları ayrı düzenlemek… Gelişmekte olan üniversiteleri, gelişene kadar vesayet altına almak, gelişmiş üniversitelere özerklik vermek.”
Sayın Baskın Oran’ın YÖK ve üniversiteler hakkında çok ilginç görüşleri var, ama bunları bizim köşemizin hacmi içine sığdırmak mümkün değil, onları da anlatmaya çalışacağız, bugünlük bu kadar…