Şu sıralarda Batı dünyasında ilk duyduğumuzda bizi çok şaşırtacak pek güçlü bir rüzgar esiyor: Sansür!
Şaşırmaya gerek yok. Bu sansür, “hate speech” yani kendinden olmayana (özellikle de azınlık gruplarına) nefret saçan konuşma, yazı vs. için isteniyor. Örneğin, Almanya’daki işçi Türklere. Böyle yazı, konuşma vs.nin yasaklanması gündemde.
Bugünkü örneğimiz Almanya’dan değil, Amerika’dan. Nefret söylemi de Türklere yönelik değil, Türklerden! Sözünü etmek istediğim “Türkler”, tırnak içinde yazayım da bizden uzak olsunlar, “Turkishforum” adlı bir internet adresinden yayın yapan, 180.000 adrese ulaştıklarını bildiren, New York’da üslenmiş, 1992’de kurulmuş “Dünya Türkleri Konseyi” (World Turkish Congress) adlı bir kuruluş.
Bu kuruluş, her sayısının başında Ermeniler konusunda farklı düşünen Türk akademisyenleri liste vererek hedef gösteren ve aynı internet adresinden yayın yapmakta olan “Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu”nun (Federation of Turkish-American Associations) bir yan kuruluşu. (Bu Federasyon’u, Washington DC merkezli, 1952’de kurulmuş Türk-Amerikan Dernekleri Meclisi -ATAA- ile karıştırmayınız. Bu sonuncunun aşırı sağcı pantürkist fikirlerle bir ilişkisi yoktur, sadece ABD’de Türk lobisi yapmakla uğraşır, Washington DC Büyükelçiliğim nezdinde saygı gören bir kuruluştur).
Bu Dünya Türkleri Konseyinin işi, Türk lobisi yapmak adı altında, açık açık Türk-İslam Sentezciliği ve basbayağı ırkçılık yapmak. Aynı internet adresinden bir de “Sibel T. Ertunç” imzasıyla gelenler var, sizin anlayacağınız hepsi birbirine fazlasıyla karışmış vaziyette.
Bu “Dünya Türkleri” meydanı boş bulduklarından olacak, şu sıralarda tam bir “kreşendo” halinde. Yani, tempoyu gitgide yükseltiyorlar. Son gelen ve “Öğretim Görevlisi M. Törehan Serdar” imzalı bir yazıyı yayınlayan mektupları tüy dikti. Irkçılığın Türkiye’de şimdiye kadar yazılmış incilerini gerçekten yetenekli biçimde biraraya getirmek bakımından ender bir spesimen olan bu hate speech mektubunda bakın neler var.
Önce, Türkleri öven hamasi bir nutuk. Herkes Türkiye üzerinde kanlı oyunlar oynuyor, oysa Türkler her gittikleri yere “insanlık, medeniyet, barış ve kardeşlik götür”üyorlar Buraya kadar iyi; her milliyetçinin işi kendini övmek. Sonra, ufaktan giriyor: “Dünyaya insanlık dersi vermişizdir. Eğer dünya bu insanlık dersinden nasibini alamamışsa, suç bizim değil, onların beceriksizliğindendir”.
Ve hemen arkasından kreşendo başlıyor: “Unutulmasın ki; milletler milli menfaatlerinden dolayı dost olabilirler. Ama milli kinlerinden dolayı hiçbir zaman dost olamazlar… Kavgamız kıyamete kadar devam edecektir”.
Adı güzel Törehan hocamın dozu gitgide yükseliyor. “Ermeniler; bir tarihe, kültüre, medeniyete sahip olmayan bir millettir. Her türlü kültür değerleri, başka milletlerden alınmadır. Yaşadıkları sürece başka milletler tarafından hor görülmüş, daima dışlanmışlardır”.
Geçiyor, kaçınılmaz olarak Ermeni tehcirine, ama aynen lise psikoloji kitaplarında okuduğumuz şey oluyor, Törehan hocam bilinçaltını engelleyemiyor: “Osmanlı Ermenileri katletmek isteseydi, bu kadar kanun ve genelge yayınlaması gerekmezdi… O şartlar altında bu kanunu dünyanın hangi devleti olsaydı çıkarırdı. Hatta çıkarmakla kalmaz, o durumda olan Ermenileri toplu olarak katlederdi”.
Törehan hoca herhalde “Zo diyenlerin hakkından geldik, şimdi sıra Lo diyenlerde” sözünün 1921 tarihli mucidi Sakallı Nurettin Paşa soyundan gelme ki, arkasından Kürtleri halletmeye girişiyor: “Dış güçlerin iddialarının aksine Kürtler, öz be öz Türk’türler. Kürtlerin, Saka Türklerinin bir kolu olduğu bugün bilimsel olarak ispatlanmıştır. Aynı ırktan olduğumuz gibi din, yurt, lisan ve adet itibariyle tamamen bizdendirler… 2000 yıldan beri Türk yurdunda, Türk kanıyla büyümüş bu kütlede artık başka bir kan aramak olsa olsa hainliktir”.
Törehan hoca, tabii ki Yunanlılardan bahsetmeden bitirmiyor. Bir de, aynen şu şiiri aktararak: “Sirkeci’den bindim vapur içine / Vapur beni götürdü Yunan içine / Mevlam fırsat vermesin YUNAN piçine”.
Valla; yağdı yağmur, çaktı şimşek…, bir kafiye tutturamadım ama hiç olmazsa aile terbiyemi korumuş bulunuyorum, amin.
Siz de kendinizinkini koruyarak, sevgili okurlarım, lütfen dtk@turkishforum.com adresine iki satır yollayınız ve Dünya Türkleri Konseyi ile Turkishforum yöneticilerini, bir yandan ülkemizi beter duruma soktukları, bir yandan da Türkiye içinde bölücülük yaptıkları için tebrik ediniz.
———————–
Not: Bu mektubu kendi eposta listeme, arkasından da Ankara Üniversitesi listesine dağıttım. Tam metnini merak eden olursa epostayla bildirsin, yollarım.
Ha, bir de unutuyordum, Kürtlerin Türk olduğu “bugün bilimsel olarak ispatlanmış” durumda tabii ama, anlaşılan Törehan hocanın içi rahat etmemiş, bir kanıt daha sunuyor:
“Orhon Kitabelerinden yaklaşık yarım asır evvel, Elegest Türkleri tarafından dikilen Elegest Kitabeleri de yine her kes tarafından bilinmektedir. Bu abidenin en ilgi çeken tarafı, sekizinci satırıdır. O satırda aynen şunlar yazılıdır: “Men Kürt El Kaan Alpurungu”.
Böylece, Orta Asya Türkleri de Kürt, tövbe tövbe, Kürtler Orta Asya Türkü oluyorlar. Ben bu konuyu yıllar önce emekli profesör Talat Tekin hocaya sormuştum, gülmüştü: “O öyle okunmaz ki, yanlış okumuşlar, ben bunu Türk Dilleri Araştırmaları dergisinde “Elegest (Körtle Han) Yazıtı” adıyla yayınladım (cilt 5, 1995, s.19-32), doğru okunuşu Men Körtle Han Alp Urungu’dur; Körtle ‘güzel’ demektir, İkinci Elegest yazıtında da geçer” dedi.
Lâ havle ve lâ kuvvete, efendim.